Sayfalar

özel günler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özel günler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mart 2011 Salı

Kadınlarımızı kutlayalım...


Kadınlar gününüz kutlu olsun..
Siz ayrı bir cinsten ayrı bir uygarlıktansınız çünkü.. Dünyada yaşayan iki türlü insan var (en azından öyle kabul ediliyor) Kadın ve erkek.. Yılda bir gün kadınların günü oluyor, yılda bir gün sevgililer günü oluyor, yılda bir gün bir kadının doğum günü oluyor, yılda bir gün anneler günü oluyor, yılda bir gün evlilik yıl dönümü, nişanlılık yıl dönümü, ilk kez göz göze gelme yıl dönümü, ilk elini tutma yıl dönümü, hamilelliğini öğrendiği gün yıldönümü, ilk sevdiğini söylediği gün yıl dönümü, tanışma yıl dönümü, ayrılıp tekrar barıştığınız gün yıl dönümü…. Daha aklınıza kim bilir neler geliyordur. İlginç olanı bunların hepsi kadınlara ait oluyor, onların gününde onlar için bir şeyler yapması gerekenler de erkekler.. Ancak bu yıl dönümlerini doğal karşılıyorum. Kadındır, mağdur edilmiştir, hırpalanmıştır, hor görülmüştür bari arada bir, bir!! özel günü olsun… tabii sonuna kadar katılıyor, destekliyorum da…
Ama arkadaş kadına ait bu kadar yıl dönümü varken, kimsenin pek hatırlamadığı, zoraki ite kaka bir kutlama ile geçiştirilmeye çalışılan, sırf özel bir gün olsun diye olan, babalar günü niye var.. Kim düşünmüş ki bunu?.. Erkeklere de yazık canım, hiç olmazsa bir gün olsun diyen bir eşitlikçi ablamı, yoksa hadi canım hep kadın olmaz babalarda var bu topluımda diyen bir sosyolog mu?.  Her kim düşündüyse bir şeyi tutturamamış;  Kadınların, kutlama olan her şeyden erkekleri kullanma becerisini.. çok kadın biliyorum o günleri bile kendi lehine kullanmayı başaran..
Tüm bu özel günlerde kadın hep bekler.. garibim erkekde, kadınını hoş etme adına ne fantaziler yaratır .. Ama yaranamaz.. Tüm diğer özel günler kadına ait değilmiş gibi birde kadınlar gününde beklerler hediye yada gene bir inanılmaz fantazi ile kutlama..
Değerli kadınlar… Bir saniye lütfen!!! Bu ve buna benzer günler sizlere özel değildir. Bu günün kadınlar günü olmasının sebebi en azından bu günlerde kadınlara ait sorunları konuşalım diyedir.. E artık bırakın her gün bir kutlama beklentisini canım… Tamam hediye almak güzeldir elbette ama birazda siz bakın etrafınıza dimi ama .. İnsan tüm içinde bilmem ne günü geçen günlerde hediye ve kutlama beklemezki… Oturalım konuşalım kadınsal problemleri, çözelim her ne derdiniz varsa.. Sonra tamam gün sizin gününüz der kutlarız elbet. Ama hep beklemeseniz bir şeyleri…
Olsun kadınlar kutlasın her günü.. Bizde destekleyelim onları.. Her zaman kadını destekleyip iş dünyasının içine alan toplumlar daha hızlı gelişirler çünkü… Ancak kutlarken, kendi aralarında kutlamayı becerebilseler, erkek milleti de mutlu olacaktır bundan. Öyle olamıyor maalesef benim yurdumun kadınları en küçüğünden en büyüğüne bekliyor her özel günlerde çılgınca kutlama… Hiç umurunda olmayan görüntüsü verenlerde artık umudunu yitirdiğinden buruk bir şekilde geçiştiriyor o günü.. Yoksa bu günlerde küçücük de olsa hiç bir şey beklemeyen kadın kalmadı… Bu beklentiler kimden mi?? Etrafında erkek görüntüsü veren kim varsa ondan…  Öğrendik işte dünyanın en önemli günlerini bu bahane ile. Ne mutlu bize… Kapitalizm öğretti özel günlerin anlamını.. Hadi bakalım bulun buluşturun, takın takıştırın…
Şimdiden geride kalan tüm güzel günleriniz kutlu olsun.. O günlerin adını siz koyun…

7 Ocak 2011 Cuma

Doğum Günün Kutlu Olsun....

Sabah kalktı adam, sessizce sıyrıldı yataktan, karısı uyuyordu hala.. Ona bakarak giyindi.. Seyretti biraz uyurken, dokunmak istedi ama uyanmasın diye dokunamadı baktı öylece... Yıllar olmuştu evliydiler.. Ona ikide çocuk vermişti.. Bir gece önceyi hatırladı birden.. İrkildi düşüncelerinden. anlamsız tartışmışlardı.. harcama listesinin kabarıklığından çıkmıştı her şey.. Karısının çok fazla masraf yaptığından dertlenmişti adam, kadında anlatmaya çalışmıştı.. Market alışverişinin bildiği kadarda ucuz olmadığını.. Evin her tülü alışverişini kendinin yaptığını, arzu ediyorsa bundan sonra mutfak alışverişini beraber yapabileceklerini söyledi... Gitti salonda televizyonu açıp oturdu, adamı tek başına bırakıp.. Sonra sessizliğe bürünmüştü ikiside ve sessizce uyumuşlardı aynı yatakta ama aynı dünyada olamadan... Böyle bir akşamın sabahında adam yinede bakmıştı karısına sevgiyle.. Bunun adı sevgimiydi değilmiydi pekde umurunda değildi.. Bildiği tek şey akşam yine buraya dönecek ve her şey olduğunca yaşanacaktı.. Tam kapıdan çıkarken karısı geldi yanına.. ''Akşam biraz erken gelebilirmisin''.dedi adam ''neden'' diye sordu.. ''ya gel işte, çocuklar okuldan gelince ben evde olmayacağım sen karşıla onları'' dedi.. Adam ''hayırdır nerede olacaksın'' diye sordu. Kadın; alt komuşunun yeni doğan çocuğunu görmeye gideceğiz arkadaşlarla dedi.. Adam tamam dedi ve çıkıp gitti...

Akşam okul çıkışı yanaşıyordu kadın sinirli sinirli söylenmeye başladı.. Gelmedi yaa , nasıl ilgisiz bir adam bu, telefona sarıldı ama tuhaf ki telefonu hep açık olan adamın o gün telefonu kapalıydı.. Sinirli bir şekilde telefonu duvara çarptı.. parçalandı..  Üstelik bugün... dedi devamını getiremedi koltuğa oturup hışımla televizyonu açtı..
Kumandayı eline aldığında kumandanın arkasına yapıştırılmış bir kağıt gördü... "Bugün saat tam 16.00 da bir adam seni almaya gelecek lütfen onunla birlikte gel" yazıyordu kağıtta.. ne saçmalıyor bu adam diye düşündü.. Saate baktı 15.55.. Ama çocuklar okuldan gelecek Off yaa ne şimdi bu.. diye söyleniyordu kendi kendine.. kapı çaldı gençten bir çocuk.. "hanımefendi beni kocanız gönderdi benimle gelmeniz gerekiyormuş'' dedi.. Kadın ''söyleyin ona gelemem çocuklar gelecek okuldan her ne halt çeviriyorsa gelsin eve'' dedi.. Ama adam ısrarlıydı.. Çocukları dert etmeyin dedi.. Kadın anlamsızca baktı.. "Nasıl yani hem siz de kimsiniz?".. "Dedim ya, kocanız gönderdi" dedi.. "Yaa anlamıyorum manyakmısınız neler oluyor böyle".. diye bağırmaya başladı kadın.. Bir yandanda montunu giyiyordu.. "Tamam" dedi "hadi gidelim bakalım nedir derdi".. Çıkarken de yan komşusuna çocukları almasını tembihledi..

15 dakika sonra bir restorantın önünde indiler arabadan.. Kadın "eee" neden geldik buraya şimdi?" dedi. adam sessizce yürüdü, kadında peşinden.. Kadın içeri girer girmez kocasının ona yıllar önce söylediği ama artık duymadığı şarkıyı duydu.. Kadın fark etmemişti ama orası, tanıştıklarında baş başa ilk yemek yedikleri yerdi.. Sonra kocası göründü, arkasında çocuklarıyla birlikte.. Kadın utandı süzüldü şaşkınlıkla baktı sadece.. Adam sokuldu ve "Doğum günün kutlu olsun karıcığım" dedi.... Kadın dayanamadı sordu.. tamda sarılmışken, kulağına fısıldayarak.. ''Kumandanın arkasındaki kağıdı göreceğimi nereden biliyordun?'' diye.. Adam gülümsedi.. "Bana sinirlendiğin zaman ilk yaptığın şey televizyonu açmaktır" dedi...
O günden sonrada gene kavgaları oldu.. kadın kocasına gene sinirlendi ama televizyonu açmadı bu sefer...
Özel günlerimizi hatırlatmaktansa, sevdiklerimize saygı duymayı becerebildiğimiz kadar sevgimiz de büyür..

Biliyorum çok klasik ve de bildik bir hikaye.. Ama kadınlar hep ister, erkekler de hep kurtarır ilişkiyi.. Sonra kadınlar küser erkeklerde uğraşır durur, şaşırtıp barışmak için.. Kadınlar hep haklı görür kendini. Erkeklerde ders vermek için türlü oyunlar oynarlar.. Bu ikili hayatın içindeki hikayeler böylece sürüp gider.. Kim hayal gücünde daha başarılı ise o kurtarır ilişkiyi.. Adamlar kadınlar derken.. bazende tersi olur.. Adam küser, kadın ne yapsın... Küser o da sadece.. Bekler adamdan ama fazlada ihtimal vermeden... maalesef bilir işte... son söz benimdir der o yüzden.. Bu didişmeler olmazsa da hayatın ne rengi kalır nede ahengi... Ama severiz birbirimizi.. Özel günler bahanedir aslında söyletemediğimiz sözleri söyletme adına..

6 Ocak 2011 Perşembe

Bir öpücük yeter...

Bir kadın, bir erkek.. Oturuyorlar sessizce.. Kadının doğum günü.. Akşam olmuş adam hiç bir şey yapmamış.. Kadın suratsız adam çaresiz.. Bakıyor öylece kadınına yan gözle.. Kadın beklemiş doğum günü bugün, yapsın bir şeyler diye.. Ama adam için anlamsız bu tip şeyler.. düşünememiş yada düşünmüş yapmacık olsun istememiş.. Sanki doğum gününde 100 kişilik bir parti yapsa onu hediyelere boğsa, haykırsa her yerde doğum günün kutlu olsun diye.. Anlamlımı olacak daha çok. Adam geçiriyor içinden "kendimi verdim, adadım hayatımı sana" diye .. bu neden yetmezki diye düşünüyor.. Unutmadım .. doğduğun güne sevindim.. neden yetmezki diye düşünerek dolanıyor çaresiz.. somurtan kadınının etrafında.. Ne yapsa geçiremiyor kadının yüzündeki hüzün görüntüsünü.. Sonra sokuluyor usulca bir şansım varsa denemeliyim diye.. Ne olacaksa olsun diyor .. Sokuluyor kadına sarılıp öpüyor doğum günün kutlu olsun.. Hep birlikte yaşlanmak dileği  ile diyor.. Gülümsüyor kadın.. Seni seviyorum diyor.. Bitiveriyor akşamın hüznü.. Aslında kadında çok şey istememiştirki.. Ama adam bir şeyler bekler düşüncesi ile ne bir şey yapabilmiş nede kutlayabilmiştir doğum gününü.. Ama atladığı bir şey vardır ki oda; kadın onu tanıyordur ve beklentisi sadece sıcak bir gülümseme ve bir busedir...
Özel günler özel olduğu kadarda özel hissetirilmelidr... Kutlama adına bin takla atmadan.. yetebilmelidir sıcacık bir tebessüm, sevgi dolu bir öpücük...
Ama yetmez nedense..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...