Sayfalar

22 Aralık 2010 Çarşamba

Baba olmak

Bir doğum evi..
Yaklaşık 2 saat olmuş bebecik gözlerini açmış dünyaya bakıyor, anlamaya çalışıyor yeni başlayan hayatını. Etrafı heyecanlı mutlu insanlarla dolu. Yaşlılar bildikleri tüm duaları okurken, gençler yapılacak bir şey varmı diye bakıyor annenin gözlerine. Anneanne, babaanne, dede, teyze, bilimum akrabalar hepsi orada, hepsi sırada, bebişi görüp koklamak için. Anne kıvranır sütüm gelsin diye ağrılarına aldırmadan. Ara ara bakar gizlice bebişine ''bunu benmi doğurdum'' diye düşünerek ve yüzünde sıcacık bir tebessüm belirir öylece bakar işte..
Bütün bunlar olurken bir köşedeki koltukta elleri başının arasında uykusuzluktan gözleri kızarmış, kafası allak bullak olmuş biri çarpar gözünüze. Sadece bakar etrafına hafif bir gülümseme ile. Kimdir bu adam.. Baba evet baba. Orada toplanan insanların hepsinin yüzünü güldüren bu mutluluk resminin oluşmasındaki en büyük pay sahibi adam. Kimse anlamaz onun neler hssettiğini, kimse bilemez asıl heyecanı onun yaşadığını ve kimse bilmez onun kafasında beliren babalık duygusunun orada yaşanılan hiçbirşeye benzemediğini.
Artık hayatında hiçbir zaman vazgeçemeyeceği biri daha vardır. Artık geceleri uyumak için çokda sebebi olmayacaktır çünkü zaten uyuyamayacaktır. Hayatına giren bu yeni varlık onun duygularınında, sevgilerininde yeniden kodlanmasını sağlayacaktır. Kendinden önce düşüneceği biri daha girmiştir hayatına. Birisi ona baba diye seslenecektir ve o bu sesi her duyduğunda herşeyi ile teslim olacaktır, kendi babasının teslim olduğu gibi. Bazen kızacaktır, bazen duygularını saklayacaktır ama hep sevecektir onu hemde karşılık beklemeden.
Birtürlü kucağına alamaz bebeğini, zarar vermekten korkar. Bilemezki artık tüm hayatı ona zarar gelmesin diye uğraşmaktan ibaret olacak, bilemezki baba olmak hayatının her anında yeni sorumluluk almak demek, bilemezki baba olmak aslında yeniden doğmak demek.
Şimdi o baba nemi yapıyor??
Muhtemelen şuan için anne ne derse onu yapıyordur. Evet anne, anne olmuştur ama baba hala baba olamamıştır. Taki bebişin ilk baba dediğini duyana kadarda olamıyacaktır. Şimdilik bir hizmetkardır bebiş içinde anne içinde..
Babalar doğuramaz, emziremez ve hatta altınıda değiştiremez ama hisseder be arkadaş hisseder. Sevgiyi hisseder, bebeğinin sıcaklığını hisseder ve hissettirir sevgisini.

Anneler elbetteki kutsaldır ama babaların kutsiyeti ancak kaybedince anlaşılır. Tıpkı benim anladığım gibi...
Tüm babalara...

2 yorum:

Unknown dedi ki...

volkan bey,bu yazınızı çok beğendim.hep annelerin hisleri üzerine yazılar yazılır ama bebek sadece anneye ait bir şey değil.ben henüz anne değilim belki bir gün o duyguyu yaşayacağım ve anneliğin nedemek olduğunu anlayacağım.ama maalesef babalık nasıldır,gerçekten onlar neler hisseder çok merak ediyorum.keşke anne ve babalar aynı hislere sahip olabilseydi...

Volkan DENİZ dedi ki...

Çok teşekkür ederim. Aslında farklı olan duyguların geri dönüş şeklidir. Çocuk için anne hep duygusal ve sevgi yoğunlukludur. Ama babanın ciddiyetinin altındaki duygusallık farkedilemez. Sanırım oda erkek olmanın verdiği bir karmaşa..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...