Sayfalar

ayırt edememek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ayırt edememek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2011 Çarşamba

Birileri yapsın, biz sadece eleştirelim

Birilerini yada bir şeyleri eleştirmek.. Var olan emeği düşünmeden eleştirmek.. Yerden yere vurmak yaşanan tüm sıkıntılara rağmen.. Bir sinema eleştirmeni yada kitap eleştirmeni olmak.. Ama hiçbir zaman bir filmde oynamamış ve bir kitap yazmamış olmak.. Ama eleştirebilmek yapılan her şeyi.. . Nasıl bir çelişkidir bu?? Eleştiriye açık olmaya çalışmak ama ufacık eleştirilerden sonra, saldırganlaşmak..Sonrada kızmak eleştirmenlere.. "Bu kadar emek sarf ettim, düşündüm, bir ürün çıkardım ortaya" diyerek eleştirmenlere kafa tutarcasına hesap sormak..

Beğenmemek hep ilk şart mı olmalı bir eleştirmen için. Beğenilirse eleştiri olmazmı sanki.. Bir şeyleri takdir ederek eleştiremez miyiz..

Bilmiyorum hangisi doğru; tüm eleştirilere saygıyla yaklaşıp değer vermek mi, yoksa eleştirenleri emeği görmezden gelip sadece eleştirdikleri için kızmak mı... Eleştiri ve muhalefet olmadan gelişme olamayacağına inananlardanım.. Yapılan her eleştiri aslında eleştirilen konunun popülaritesini arttırıp bir nevi reklamının yapılmasını sağlamaktadır.. Ancak eleştiren kişilerin eleştirdiği konuyu üretenler kadar konuyu bilmesi gerekmez mi??.. Sadece görsel tarafına bakarak eleştirmek ne kadar doğrudur.. Bazende beğenmemenin maharet olduğunu sanarak, illaki yanlış aramaya çalışmak eleştirimidir...

Çocuk psikolojisinde hep söylenir; Çocuklarınızı takdir edin sürekli yada onore edin diye.. peki bu çocuklar böylesi takdirlerle büyüyünce hayatın içindeki eleştirilerle nasıl başa çıkacaklar.. Hep başarı öyküsü ile büyüyen çocuk, yaptığı her hangi bir şeyin beğenilmemesi durumunda bunalıma girmeyecek mi..

Hepimiz bir şeyler koyarız ortaya bazen işimizde bazende özel hayatımızda.. Hep takdir edilmeyi bekleriz.. Takdir gelmeyince de kızarız.. hele ki beğenilmesin yada eleştirilsin küsüveririz bir anda sinirlerimize hakim olamaz saldırırız bazende...

Eleştiriler olumlu ve olumsuz eleştiri olarak ikiye ayrılır.. Ama bakıyorum eleştirenlerden hiçbiri olumlu eleştiriyi kullanmıyor. Direk olarak olumsuz eleştiri ile saldırıya geçiyor. saldırı diyorum çünkü olumsuz eleştiri bir yerde karşı tarafı tahrik etmek içinde yapılabiliyor.. Özellikle halkın içindeki herkes, kendince yanlış bulduğu bir şeyi sorgusuzca eleştirip yerden yere vuruyor ama saygı duyduğu birileri eleştirdiği konuyla ilgili güzel şeyler söylemişse anında çark ediveriyor.. Sonra halktan ayrılıp üst kademe yöneticilere geçiyorsunuz eleştirdiği konular kendi şirketine zarar verme ihtimali olan konular... Sanatçılara bakıyorsunuz ya kendi reklamını yapmak için eleştiriyor yada karşısındakini gözden düşürmek için.. Aslı astarı olmayan eleştiri zinciri çılgın gibi büyüyor.. Sonrada kimse kimseye itibar etmiyor haliyle.. Eleştiri ve muhalefet gelişmenin büyümenin en önemli basamağıdır... Ama biz öyle bir nesilden gelmişiz ki ağa ne derse doğru kabul etmişiz, eleştirmeyi yada yanlışını söylemeyi düşünmemişiz bile.. Şimdilerde ise herkes herkesi eleştiriyor ama korkmadığı müddetçe.. Korku başladımı da ağzını bıçak açamıyor.. "Yanlışsa yanlış, banamı yanlış" deyip geçiyor.. Ama kendince doğru olduğuna inandığı değerlere yanlış laf edeni de gerekirse öldürebiliyor... Aynı adamın hatasını eleştirirseniz gene öldürüyor.. Hadi bakalım... Bu kadar gelişmeye kapalı olmak, bu kadar körü körüne yanlış olduğunu bildiği şeylerin peşinden gitmek.... Kapı arkasında eleştirip, karşımıza geçtiği zaman gülümseyip övgü dolu laflar söylemek.. dedikodu yapmakla eleştirmeyi ayırt edememek ve sonrada hiç bir şeyi beğenmemek... Hadi sen yap o zaman deyince de "bana ne, benim işim mi" diyip işin içinden sıyrılmak.. Yada güzel olduğunu söyleyip mükemmel olmadığını söylemek... Ben demiştim, ben biliyordum, bir şey söyleyeceğim ama kızma diyerek karşısındakini iyice yerden yere vurmak... Eleştiri evet ama önce saygı, bilgi sonra eleştiri ama ukalalık yapmadan eleştiri...
 Eleştirmeden önce eleştirilmeye hazır olmak gerek.... Kendimizi hep haklı görür üretenleri sürekli eleştirirsek, aynadaki yansımamızı bir daha gözden geçirme vakti gelmiş demektir...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...