Üstüme üstüme gelir bazen mekanlar.
Hanlarda yaşayan bir çingene gibi daralır ciğerim.
Tutuşur zamanın gülücükleri gözlerimin baktığı her yerde.
Yüreğim sıkışır, ver bir nefes diye sana dönerim.
Sonra sen belirirsin yanıbaşımda, oturur gibi.
Elimi tutmuş anımı paylaşır gibi.
Heyecanlı bakarsın gözlerime
Tebessüm oturmuş yüzünde görürüm aşk kokan gülücüklerini...
Fısıldar gibi hoş geldin kadınım derken anlarım
Sıkışan ciğerim nedensiz gevşer
Anlarım aranan gözlerim bulmuş tutuşan gülücükleri
Han duvarları açılır, yükselir tavan birden..
Bakışan gözlerdeki minicik heyecanlar büyür
Büyürken çığlık çığlığa, hissettirir gerçek ne
Sonra durur birden zaman ve
Anlarsın... Aşk ne...
12 yorum:
Vaaaaaay! Harika ...
Şiir üzerine yorum yapışmaz ama iyi aktarmışsınız duygularınızı sayın Nutukcu :)
Ve fotoğrafınızı paylaşmışsınız ne güzel :)
Sanırım yaşlanıyorum.. :)
Bu tutmadı dersek cevabın ne olur ;)
Kimbilir belki de öğreniyorumdur bir köşesinden.
Ya da tanışıyorumdur.
Belki de vedalaşıyorum... :)
Vedalaşma kısmını kabul etmiyorum pardon etmiyoruz ;) açıklama istiyorum pardon istiyoruz; ne vedasıymış bu ?
filmin son karesinde görüntüye giren yönetmen misali.. küçük bir selam gibi ya da izleyiciye saygı..
Öyle bir zaman gelir ki handa olursun ama etrafında duvar olmadığının o duvarları kendin ördüğümü anlarsın ama geç anlarsın...
Öyle zamanlar olur ki kendi ördüğün duvarların içinde isteyerek tutsak kalırsın...
Öyle bir an gelir ki ne hanı ne ördüğün duvarları gözlerin görmez çekip gitmeyi göze alırsın; ardında bıraktıklarının acısını da yüklenerek ve huzur bulacağını umarak...
Öyle anlar gelir ki olmam gereken yerini duvarlar arası değil dersin ama çıkmayı da cesaret edemezsin bakar dalarsın dış dünyaya...
Hatta öyle anlar gelir ki kendine ördüğün duvarlar içinde seni anladığını düşündüğün değer verdiğin uzak yürek atışları için uzun hüzünlere dalar dualar edersin ve elinden başka bir şeyler gelmemesine üzülürsün...
Ve bir süre sonra vaz geçersin anlamlar, olanlar , olacaklar üzerine düşünmelere ve bırakırsın hayatın geçmişi geçmişte bırakıp hızla ilerleyişine kendini ...
Hayat nedir ki zaten " bir kaç güzel an" der kalırsın ....
Öyle bir an gelmese de olur bazen anın heyecanını yaşayabilme ve hatta bazen öyle bir an olmasın istersin sadece elindekilerin değerini bilebilme adına..
Ama işte hayatın içindeki bir kaç güzel anlar olsun diye yaşadıkların gün gelir boynunun borcu olur...
Duvarlarını yıkabilmen için ihtiyacın olan tek şey denemektir..
ANı kıymetli kılmış olan hiç bir şey boyun borcu değildir diye düşünenlerdenim...yaşanan anlarda değer katmışsa baş tacıdır daha çok...
Ya duvarın ardında olanları bilmemenin endişesi ne olacak !
Denemeden hiçbişeyi belemezsin ve denemezsen de bilme ihtimalini yok edersin. Ancak dener ve endişelerinde haklı çıkarsan da denemiş olmanın mutluluğunu yaşarsın. Sonuçta deniyorsun uygulamıyorsun :)
Ancak denersen ve sonucunda elindeki güzellikleri de kaybedersen Nur topu gibi hüsranınla paşa paşa yaşarsın ; bu da bir ihtimal ;)
Güzel saçlar
Yorum Gönder