Bir şey olmak uğruna kaybolmuş hayatlar.
Aslında hayat nedir ki. Nedirki adam olmak. İş sahibi olmak, çalışmak, kazanmak nedir ki. Çok zengin olmak, fakir olmak. Hiç birşey olamamak nedir ki. Birisi olmak. Her şeye sahip olmak nedir ki...
Sen kimsin. ben kimim. Fark yaratmak mıdır esas olan. Önde olmak mı yoksa. Hep kazanmakmı, hiç kaybetmemek mi. Kazananla kaybedenin arasındaki saniyeler midir gerçek kişiyi ortaya çıkaran. Hayatın hızla geçen bir zaman olduğunu anlayamadan zamana karşı direnmek midir yoksa her şey.
Öyleyse nedir ki mutluluk. Uğruna savaşılan aşk nedir ki...Var mıdır tanımlayan, gösteren çizen, anlatabilen. Var mıdır gerçekten yaşadığı her anın değerini bilebilen. Hırsına kurban olmayan. Gururlu olabilen her an ve saniye. Var mıdır vazgeçmeden çabalayan. Var mıdır hep kaybederken kazanacağı günleri görebilen. Var mıdır uğruna savaştığı değerlerin değersizliğini fark ettiğinde savaşına devam eden. Var mıdır hayatın içinde ''aslında sen haklısın'' diyebilen. Yenilen ama kaybetmediğini bilerek gülümseyebilen. Kazanmak için değil, doğru olduğuna inandığı için koşturan. Yaşlanmaktan korkmayan...
Nedir ki sen olmak, ben olmak. Nedir ki yaşamak. Hayat nedir ki. Bir gün gökkuşağı olup bir gün martı olmak. Özgür bir balık gibi yüzerken yem olmak. Namlunun ucundaki kurşun olup saplanmak. Köleyken patron olmak. Kiracıyken sahip olmak. Kiracıyken ezilmek, sahip olunca ezmek...
İnsan olmak, adam olmak bir yerlerde olmak. Yükseleceğin yere bakarken heyecanlanıp, düşeceğin yeri görünce burun kıvırmak....
Sevmek, sevilmek. Severken istemek, sevilirken şımarmak.
Bu mudur bütün bunlar. Bütün bu kırgınlıklar, savaşlar. Bunun için midir. Tatlı bir anı bırakıp gitmek için mi. Doymak bilmeyen nefsimizi beslemek için mi. Yoksa geçici tatminlerin verdiği hazzı alıp mutlu olmaya çalışmak için mi...
Mutluluksa sonuç. O zaman nedir ki mutluluk... Bileniniz var mı ki...
13 yorum:
İşte bu dediklerini anlamaya çalışarak, yaşayarak öğrenerek, bazen çözümlerini bulamayarak yaşayıp gidiyoruz...
Hırsı, kıskançlığı,kibiri hiç anlamayarak ölüp gidecem mesela ben :) Bir lokma ekmekle doyan midelerimiz varken bir türlü doymak bilmeyen nefsimiz için ezdiğimiz insanların olmasını bile anlayamıyorum mesela..Bir de tepeden bakmaları, mezarda bizimle gelmeyecek şeyler için sahipmişiz gibi davranıp başkalarını aşağılamayı da anlamıyorum..Gerçi ben hiç bir şeyi anlamıyorum ne cahil biriyim ben ya hû ;)
Sen iyi misin ?
Haklısın. Bizim olan ne varki. Bir an için sahiplendiklerimizle adam biliyoruz kendimizi. Aslında bugün olanlar yarın yok olacak. Bugün olmayanlar da her an kucağımızda olabilecekler. Ama en sonunda hepsi kalacak biz gideceğiz... :)
İyimiyim bilmem ki.. :)
Radyo da Dom dom kurşunu çalıyor..Vuu biz çocukken halamlar fındık toplarken söylerlerdi bu türküyü..Çocukluğuma döndüm nefret etmiştim bu türküden :)
İyi olup olmadığını kime sorup öğrenebiliriz aferdersin ?
Ben o şarkıyı da söyleyeni de sevemedim bir türlü...
İyiyim ben.. :)
Peki
Ah be Volkan, ben de çok yapıyorum bunu. Cevabını bildiğim ya da bilemeyeceğimiz veya tek cevabı olmayan sorular soruyorum bazen. Aslında esas aklımdan geçen 'net bir şey duymak' da olmuyor. Sanırım seninki de öyle. Yahut ben öyle anlıyorum. O yüzden diyorum ki şu anın tadını çıkaralım da gerisi boş. Boş olduğundan değil tabii, yalnızca anı kaçırmayalım diye diyorum ;)
Sevgilerimle...
Evet Burcu hemen hemen öyle :)
Küçük bir fark var çoğunun cevabını biliyorum aslında. Ama boş işler diyorum. Ulaştığınız yerden geriye bakınca çok net anlaşılıyor bu..
Anı kaçırmamak adına ise. Hadi o zaman diyorum yürüyelim bakalım.. :)
Sevgiler...
Yok galiba,varda bizemi çaktırmıyolar yoksa :)
Mutluluk kişiye göre değişir,duruma göre değişir,herkesin mutluluk tanımı farklıdır,o yüzden mutluluğun tam bir tanımını yapamazsın :)
çokça selamlar...
Mutluluk tanımını yapmak istemedim ki zaten sevgili Gelibolu. Çok da boğuşmayalım dedim..
Mutluyum diyelim bitsin gitsin işte. Yani nedir ki...
Sevgiler, selamlar... :)
"Mutluluksa sonuç. O zaman nedir ki mutluluk... Bileniniz var mı ki... "
Diye bitirmişsinya bu bir soru değilmi,benmi yine yalan yanlış anladım yazıyı :)
Ona istinaden öyle yazıvermiştim oysa...Nedirki alt tarafı bir yorum...
Yok doğru anlamışsın :)
Ben biraz daha açtım konuyu :)
Sevgilerle...
İnsanın dünyadaki amacı mutlu olmak değildir. Bakış açını buna göre ayarlarsan sersem sepet yaşarsın,ya zalim olursun ya da hep mazlum.
Bir döngü içinde, mutlu,mutsuz,hüzünlü,sevinçli...yaşayıp gidersin...
An'ı yaşamak ise beylik olduğu kadar doğru,doğru olduğu kadar da zor...İyi olun efem, dediğin gibi bir noktadan sonra "boş" olduğunu görüyor insan. Keşke herkes görebilse :)
N. Narda;
Amaç mutlu olmak değildir ama yapılan her işin sonunda beklen bir mutluluk vardır. Mutlu olmadığınız işi yaparak sadece para kazanırsınız. Ama hem para kazanıp hem de mutlu oluyorsanız. İşte o noktadan sonra durdurulamazsınız. Amaç elbette mutlu olmak değildir tamam ama mutsuz olmak da değildir.. Mutsuz olurken tükenirsiniz ama mutlu olduğunuz andan itibaren tazelenip, yenilernirsiniz...
Farklı farklı noktalardan baktım.
Aslında en nihayetinde söylemeye çalıştığım hayata bakış açımı tekrar ederek noktayı koyayım.. "Yaşamaksa hayat, yaşanmalı her yönüyle. Amaç varsa koşulmalı yoksa bulunmalı. Hayatı yaşamalı çok da abartmadan"
Yani "nedir ki" işte abartılan hırslar, duygular. Hayat işte, yaşa yaşayabildiğin kadar...
Sevgilerimle...
Yorum Gönder