Sayfalar

15 Ekim 2011 Cumartesi

Yarından önce...

Çok iş yapasım vardı bu haftasonu. Özellikle de bugün. Oysa şimdi evimin penceresinden yağan, aslında yağmaya çalışan, çiselemekten öte geçemeyen yine de ortalığı ustalıkla ıslatan, nemi yükseltip ortamı soğutan yağmuru izliyorum.
Ağaçların sararmakta olan yapraklarının, sevgiliden ayrılırcasına hüzünlü dallarına bakıp iç geçirdiklerini, veda sessizliği içinde sıralarının yada onları alıp götürecek rüzgarın gelmesini beklediklerini görüyorum ve içim burkuluyor.
Martıların hiç olmadıkları kadar süratli, sanki bir yere yetişecekmiş yada randevuya geç kalmış gibi, uçuştuklarını görüp dalıyorum...
Onca işim varken ben oturmuş ortalığı izliyorum, herbirine derin anlamlar yükleyerek hemde...

Ben penceremden baktığım zaman bunları görüyorum. İnsanlar artık dikkatimi çekmiyor bile. Biliyorum belki de hepsinin beyninden geçebilecekleri. Yaşanmış tecrübelerin tekrarı olacak. Bir yaz bitecek kış gelecek, hava soğuyacak, kar yağacak... Böyle gidecek hepsi. Bütün bunlar olurken hep beraber yaşlanıp bekleyeceğiz o rüzgarı, tıpkı dalından düşmek üzere olan yaprak gibi.. Yaşarken de hep koşturan martılar gibi yaşamıştık. Sanki ne olacaktıysa...

Kısa gerçekten çok kısa herşey. Bin yıl öncesine gidince anlıyorsunuz aslında. Gitmek derken zaman yolculuğundan bahsetmiyorum. Bin yıl önce yaşamış ve ölmüş olanları okuyunca anlıyorsunuz. Yıllarca uğraşıp edindikleri yerlerin nasıl yok oduğunu görünce anlaşılıyor hayatın sadece bir anlık olduğu... Yarınların hiç olmadığını anlıyorsunuz. Yarınların olması için geçmişinizde yaşayıp bugüne getirdiklerinizi doğru değerlendirmeniz gerektiğini görüyorsunuz...  Aslında hiç bir şeyin gerçek manasının göründüğü mana olmadığını anladığınızda ise kalıyorsunuz bir başınıza. Çünkü vaz geçiyorsunuz o zaman hırslarınızdan da, hayallerinizden de...

İlk yürümeye başladığınız andan itibaren başlayan mücadeleniz son nefesinizi verene kadar devam ediyor en acımasız haliyle.. Sonra da bunun adına yaşamak diyorsunuz ama etrafınızda aynı hayatı çok daha farklı yaşayanları görünce sizinkinin yaşamak değil karınca misali sadece yarınları düşünmekten bugünleri yaşayamamanın verdiği bir sancı olduğunu anlıyorsunuz. Bir gaz sancısı. Bir nefes. Çünkü o yarınlar gelince bir sonraki yarını düşüneceğimizden, o yarınların gelmesi de bir şey ifade edemiyor. Hayat hep olmayan yarınlara hazırlanmakla geçtiğinden yaşanamıyor. Kaybolup gidiyorsunuz, isminiz bile hatırlanmadan, anılmadan... Yarınlara hazırlık yaparak geçen ömürde yarınlar sizi içine bile almıyor...

Bugünden sonra, yarından sonra değil... Yarından önceleri düşünerek yaşanmalı. Olacaksa bir başarı, gelecekse bol kazanç... Yarın değil bugün göstermeli kendini. Yapılan hiç bir işte beklenti yarın için değil, bugünün akşamına kadar olmalı en fazla... Yaşanan anın değeri bilinerek yapılan bir iş, hele ki severek yapılmış, içine azcık ta duygu serpiştirilmişse zaten yarın olmadan başarı kapılarını açmış olacaktır... Yarın çok geç olacaksa, olmayan yarına bakmayı bırakıp bugünü görmek için pencereden dışarı bakmak yeterli olacaktır...

18 yorum:

Elif Kararlı dedi ki...

İçimi kararttınız yaa..Zaten bu kapalı havalarda içim yağmur bulutu gibi olur sizin bu yazınız yağmur bile yağdırdı yüreciğime:) İyi tamam hepimiz ölecez (ben bile) evet yaşadıklarımız mazi olacak..üstelik biz öldükten 50-100 yıl sonra adımızı hatırlayan kimse kalmayacak..Oyyy oyyy...Hayat boşmuş dedim bak şimdi bu yazıyı okuyunca;)
Gayet ciddi yorumum:Yağmura ve sonbaharın veda eden yapraklarına yüklediniz anlam çok duygusaldı...Ben de hep kendimi uzaydan izlerim (teleskopla tabi) yükseldikçe görünmez oluyorum sıkıntı ettiklerim de öyle..Bir süre sonra bulunduğum mekan sonra dünya da nokta halinde kalıyor..Peki neden bir süre sonra nokta (hatta zerre )olabilecek bir dünyadayız diye düşünmeye başlıyorum..İşte bundan sonrası beni kendime, oradan da nedenlerin niçinlerin cevaplarına götürüyor..bunun adına tefekkür deniyor sanırım...

Misafiri olduğumuz Dünya'da her şeye rağmen iyi ki varız..İyi ki sevgiyi, dostluğu, merhameti,cesareti,korkuyu,acıyı mutluluğu tadabiliyoruz...İrademizi kullanıp yolumuzu seçebiliyoruz..Gerçi dünyada olup biten pislikleri zulmü görünce gelmez olaydım görmez olaydım diyorsam da(ki Allah affetsin)İmtihansa bunların da olması gerektiğini hatırlıyorum...Öyle işte..

Bir de son paragrafı her cümlesini kafama kafama vura vura okudum belki akıllanırım diye..yarına ertelediğim o kadar çok şey var ki..

Aslında bende dışarıya ya da etrafıma bakarken size benzer şeyler görüyorum (düşünerek bakmak deniyor sanırım buna) ama buna rağmen ertelemeler yapıyorum onun için iki kere hatalıyım..

Ciddi ikinci yorumum: Çok güzel yazı yüreğinize sağlık...

Saygılar ..Var olunuz her daim..

Elif Kararlı dedi ki...

Ben yine konu dışı mı yazmışım yaa :/

Volkan DENİZ dedi ki...

Yok hayat boş değil. Ama dolu olmasının boş olmasından tek farkı biraz daha ağır olması hepsi bu. Bende o ağırlığı üzerinizden atın yarınlara hafif gidin dedim. :)

Elbette iyiki varsınız ki var olan her canlı sayesinde yaşanan hayat gerçek rengine bürünüp görünebiliyor. Olmalı herkesler, her türden varlıklar. Yoksa ne farkımız kalırdı makinelerden.

Ama naçizane tavsiyem nokta gibi görecek kadar yukarıdan bakmayın. Yoksa gerçekten hiç bir şeyin, mutluluğun ve hatta duygunun anlamı kalmıyor.

Güzel yorumunuz ve bakışınız için ayrıca teşekkür ederim.. :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Hayır tam tersi tamamen konunun kalbine inmişsin :)

Adsız dedi ki...

Yine çok duygulu ve gönül dolu bir yazı yazmışsın. Bütün yazı güzel ama özellikle ikinci paragrafı gerçekten çok beğendim ve yerli yerinde bir tasvir olmuş bana göre.

Volkan DENİZ dedi ki...

Ben böyle havalarda ne yaptığımı biliyor muyum. :)
Teşekkür ederim dostum..

Adsız dedi ki...

"Bin yıl öncesine gidince" demişsiniz ben bir yıl öncesini bile önemsiyorum. Son zamanlarda bir unutkanlık hasıl olmaya başladı. İmandan sonra aklın ne büyük nimetlerden olduğunu farketmeye başladım. Yaşlılık böyle bir şeymiş işte demeye başladım. Akibetimiz hayr olsun.

Volkan DENİZ dedi ki...

@yolcu;
Zamanın önemsizliğini, ne kadar hızlı geçtiğini, hayatın kısa bir an olduğunu vurgulamak için öyle söyledim.
Akıl olmazsa imanın çok da anlamı kalmazdı sanıyorum.
Yaşlılık, fark edildiği zaman daha da keyifli bir dönemdir bana göre.
Teşekkürler...

N.Narda dedi ki...

"Aslında hiç bir şeyin gerçek manasının göründüğü mana olmadığını anladığınızda ise kalıyorsunuz bir başınıza. Çünkü vaz geçiyorsunuz o zaman hırslarınızdan da, hayallerinizden de..." BENİM İÇİN YAZI BURADA BİTMİŞTİR :)

Volkan DENİZ dedi ki...

@N.Narda;
Son paragrafı da okusaydınız derim ama.. :)

gelibolu17 dedi ki...

Ben acaba son iki yazınızı neden kontrol panelimde göremiyorum?
öyle bir selam vermek için uğramıştım yeni yazınızla karşılaştım,kontrol panelimi bi daha kontrol ettim ama yok maalesef göremiyorum,inanmıyorum yoksa siz beni engelledinizmi :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Sevgili Gelibolu; bence siz beni engellemiş olmalısınızki kontrol panelinizde görünmüyorum :)
Ben sizi engellermiyim, sadece size değil hiç kimseye yapmam böyle bir şey. :)
Tek çare sanırım yeniden yüklemek olacaktır.. Sevgilerle...

gelibolu17 dedi ki...

Tövbe haşa,üstüme iyilik sağlık,oyy may gad bunlarıdamı duyacaktım :)ben kontörden başka bişey yüklemem kendime :) yok engel falan no engel !
bu zamana kadar bende kimseyi engellemedim,buna sizde dahilsiniz,ama niyeyse göremiyorum,
o zaman google amcamın bana yaptığı kötü şakalardan biri daha deyip gidiyorum,sevgi,saygı bizden,,,rahatsızlık vermiyelim daha fazla :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Selam olsun amcaya. :)
Neyse o zaman belirli aralıklarla uğrar, çayımı içer gidersiniz. Başka yolu yok gibi. :)
Selam ve sevgilerle...

gelibolu17 dedi ki...

Bakcez bakalım :)

Bişey daha söyliyeyimmi,sizin iki yazı arası en son 3,5 kilometreye düşmüştüya,işte o aralık şimdi denize sıfır olmuş :)
Naptınız bilmiyorum ama her şey normal görünüyor,sakın ellemeyin,böyle kalsın,aman dur maşallah diyimde nazar felan değmesin bloga :)

dur bide uzaktan bakayım,evet su terazisiylede kontrol ettim,güzel güzel,tütütü şeytan kulana kurşun :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Bakın bakalım :)
Öğreniyorum yavaş yavaş. Siz ikaz edince fark ediyorum ve oturup uğraşıyorum. Sayenizde.. Teşekkürler.. :)

gelibolu17 dedi ki...

:) İyi o zaman birazcık daha bişeyler söyliyeyim,madem kaale alınıyorum :)
sağ tarafta blog listenizin altında epey bi boşluk var,isterseniz ana sayfada gösterilecek yazı sayınızı 1 eksiltebilirsiniz eşitliği sağlamak için,yada sayfanın ennn altında (niye onları oraya attıysanız halbuki çok güzel bişey var orda)haftanın etkinlikleri var onu taşıyabilirsiniz blog listenizin altına....ve abone ol u ve toplam sayfa görünümünü taşıyabilirsiniz,onları taşıdığınızda iki tarafta eşit olacak :) Son olarak hava durumunuzu çok beğendim,bende ekledim bloguma...

Volkan DENİZ dedi ki...

Çok teşekkür ederim. Ben pek ilgilenmiyorum bu işlerle, arada bir takım eklentiler koyuyorum sonra düzeltemiyorum. Şimdi söylediğiniz değişikliklerin bazılarını yapıyorum hemen.. :)
Biraz daha özen göstermem gerektiğini bana hatırlattığınız için ayrıca teşekkür ederim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...