Sayfalar

10 Ekim 2011 Pazartesi

Derin mevzular...

Bugünlerde çok yazasım var. Hem de her konuda. Ama başlangıç noktasını bulamıyorum. Çok fazla konu olunca hep bir erteleyesim oluyor. Zamansızlıklarımdan rahatsız olarak hayıflanıyorum. Ama konuşmayı daha çok sevdiğimi anlıyorum bazen. Konuşarak paylaşmakta daha başarılıyım. Ya da ben öyle olduğumu sanıyorum. Ama bazen sanmak da bir şeydir. Bir fikrim var en azından.

Bugün öyle işte. Kendimden bahsedesim var. Görünmeyen kendimden. Çünkü nereye baksam eksik bir şeyler görüyorum. Nereye baksam yanlış giden şeyler giriyor gözümün içine. Ve ne işe el atsam, işini yapmayanlarla boğuşuyorum. Kime işim düşse ki bu iş düşme iş halletme anlamında değil iş gereği... En önemli adam kendisi olduğunu sanan insanların aslında böcek kadar değeri olmadığını ispatlamak zorunda kalıyorum ama sonunda ben zarar görüyorum. Ama olsun en azından onlarda geri kalan yaşamlarında hadlerini bilerek yaşıyorlar. Biliyorum çok ukalaca oldu ama dedim ya biraz anlatasım var kendimi. Anlatırken bırakın biraz bir şey sanarak anlatayım. Şımarıyorum işte idare edin..

Şu hale bakın. Yazasım var dedim, ne yazıyorum. Kafa mı dağıtıyorum acaba.. Arada buda lazım. Tamam buraya kadar okuduysanız. "hadi ordan" diyerek kapatabilirsiniz. Paylaşıyorum işte. Hani bir iş yerinde çalışırken, tamda bir işe dalmışken. Biri gelir yanınıza elinde bir bardak çayı. Hiç rahatsızlık hissetmeden oturur karşınıza ve anlatmaya başlar. Siz sadece arada "hı hı" diyerek onaylarsınız ama karşınızdaki anlatır da anlatır. Sonra, birkaç gün sonra, karşılaşırsınız bir başka yerde ve size o gün anlattığı konuyla ilgili bir şey söyler, boş boş bakarsınız. Başka bir gün, siz onun karşısında oturursunuz ama o sizi can kulağı ile dinler. Bu sefer dost olursunuz ama dinlemeyi sevmezsiniz. Sadece anlatırsınız. Dinlesin istersiniz, hiç bir şey söylemesin dinlesin. O da bunu yapar zaten.

E biraz pas geçmeyi başardım. Şu an "o ses Türkiye" açık televizyonda. Hadise güzel kadın ama Hülya Avşar'ın ne işi var orada. Sesi olmayan bir kadını ses yarışmasında seçici yapmak komik olmuş. Bunu da yazdım ya ben. Yok tutuyorum kendimi, kendimden bahsetmeliyim. Öyle dedim. Televizyonu kapattım zaten. Elimde değil işte nereye baksam tutmayan bir ayar sırıtıyor köşeden. Yağan yağmurun tınıları muhteşem. Müzisyen olmalıymışım ama yok işte "o ses" olayını çözemiyoruz.

Geçen her uçağın pilotunu düşünüyorum. Pilot olsaydım acaba diyorum.  "yok" diyorum sonra, uslu uslu kullanamazdım. Ama iniş anındaki yüz ifadelerini canlandırıyorum, çünkü bütün işleri uçağı kaldırmak ve indirmek gerisi zaten kendiliğinden. O zaman diyorum uçaklar kendi kendine uçsun. Mühendis olsaydım kesin bulurdum böyle bir şey.

Edison'u seviyorum. Steve Jobs neden öldü sanki.. Daha önemli bir adammış gibi gelmeye başladı. İkisini kıyaslıyarak saçmalıyorum ama elimde değil duramıyorum... Bu arada Edison'u seviyorum dedim galiba :)

Acun'u kıskanmaya başlıyorum. Bu kadar kopyacı olup bu kadar başarılı olunmaz ki diyorum ama işte sadece diyorum. Ben bunları derken adam yeni bir proje endekslemeye bile başlamıştır biliyorum..

Konuyu artık kapatıyorum, daha sonra size anlatacaklarım olacak, şimdilik bu kadar... Ha son bir söz etmeden de yapamıyorum. Farkında mısınız, ramazan biteli epey oldu ama ortalık hala kan gölü. Hani ne bileyim birden aklıma geldi de "bayramdan sonra siz görürsünüz" diyenler neyi ne zaman gösterecekler merak ettim birden.. Öylesine bir merak işte. Sanırım babaları çocukları ciddiye almadı sorun kaldı ortalık yerde. Neyse çözerler nasılsa vizyon geniş çünkü..

Ben aslında ne istiyorum biliyor musunuz? "Sen kimsin?" diye densizin biri sorduğu zaman benim emniyet görevlim bu soruyu sorana haykırarak "ben devletim" diyebilsin. Sesini kısarak ya da bir an düşünerek değil... İstiyorum ben suçlunun ve ülke bütünlüğüne laf edenlerin karşısında dik durabilenler olsun. Görmek istiyorum artık aciz olmayanları, güçlü olanları ama kabadayılıkla değil zekayla. Hangi zeka mı? İşte onu bilemiyorum. O kadar zeki olanların oralarda olamayacağını biliyorum sadece. Ötesi berisi hikaye...

13 yorum:

Pabuc dedi ki...

Siz şimdi bize,

-Bu aralar çok fazla şey yaşadığınızı ve bunu paylaşacak kadar bizlere değer verdiğinizi mi söylüyorsunuz

-Kendilerine düşen görevleri yapmayan acizleri sevmediğinizi hatta onların kendilerini bir şey sanmasının bile anlamsız olduğunu,ara sıra da olsa hadlerini bilmelerinin onlar için kazanç olduğunu ve sizin de mütevazi biri olduğunuzu mu söylüyorsunuz;)

-3.paragrafta yazılanları okuyunca birden kendimi gördüm ..Birinci kısımda yazılanlar benim başıma çok geliyor ve ben aynı konular sorulduğun da 'hı hı'' diye cevaplar verip unutkanlığımı ve dinlememişliğimi örtbas etmeye çalışıyorum (rezil ben)Karşımdaki insan eğer netteyse kesinlikle konuşurken cevap vermeli yoksa fena kızarım ne demek ben yazayım yazayım o cevap bile vermesin olmaz olmaz kabul etmiyorum :) Reelde sadece dinlenmek istediğim anlar oluyor o zaman da konuşmuyorum ama;)

-Pardon ama Hülya Avşar'ın sesi yok da Hadise'nin çok mu var? Beyler de buna dahil sesi güzel kim vardı ki o yarışmada ;) Neyse bunu geçelim...

-Pilotlukla ilgili yazınıza da bir yorum yapmıyorum zira hayalinizi dile getirip kendi kendinize sonuca varmışsınız..Hayalinizle aranıza girmeyeyim ayıp olur ;)

-Edison'u değil de icadını çok seviyorum ...Ben de Temel'i seviyorum gerçi bunun da konuyla alakası yok ...

-Acun konusunda dediklerinize katılıyorum (gülmekten değil ciddi ciddi katılıyorum onaylıyorum imzalıyorum) bıkmadı adam paraya para demekten..Gözü doyasıca :p

-Hı siz şimdi gerçek hak hukuk adalet var olsa mı diyorsunuz? Polisler birilerinin oğlundan, kızından, ayısından,dayısından, danasından korkmadan görevlerini yapabilsin mi diyorsunuz...Torpillerle işe girilmesin, herkes Okuduğu bölümle ilgili işi yapsın mı diyorsunuz..Ya da hakkını korkusuzca arasın mı diyorsunuz herkes...Para itibar menfaat zekayı ezmesin hakkı çiğnemesin mi diyorsunuz...? Peki sizin için bir şarkı sözü yazacam sonra da Kıraç'a besteletecem ;) Bir de bana hayalperest derler pehhh ...

Saygılar, uzun yorum için özr dileyeyim adettendir :)

Selam ve dua ile...

Volkan DENİZ dedi ki...

Ben size şimdi değil her zaman değer verdiğimi söylüyorum da sanki aynı değeri algılayamıyorum :)

Mütevazi olduğumu nerden çıkardınız bilmiyorum ama orada vermek istediğim benim özelliğim değil haddini bilmesi gerekenlere hadlerini bildiremeyen zavallılar..

Ben biliyordum zaten dinlerken geçiştirdiğini :)

"Hadise güzel kadın" dedim zaten sesi güzel kadın demedim. Lütfen biraz daha dikkatli okuyalım :)

Bende işte lüzumsuz sevdim bir an için. Sebebi de yok anlamı da.. :)

Yok ben polisler demedim, devletin temsilcileri bütün emniyet görevlileri dedim. Suçluların, bölücülerin karşısında ezilmesinler, tokat yemesinler, yerlerse gerekeni derhal yapsınlar dedim. Haa eğer tokat yiyebiliyorlarsa ben tokat atınca da beni imha etmesinler dedim. Neyim eksik dimi. İşte böyle olur dedim, bugün yanıtsız kalırsan yarın önüne gelen patlatır şaplağı dedim. Dedim de dedim işte..

Sen şarkı sözünü yaz Kıraç'a gerek yok ben bestelerim :) Söz..

Teşekkür ederim...

Pabuç dedi ki...

vay laf çarpmalar demekk ..Ama blog alemi böyle işte nankör nankör..Ne sevildiğini anlıyor ne de verilen kıymeti sindirebiliyor ..Algılama yollarında sorun var ondandır ,tedavi olduktan sonra geçer ;)

Bu cümleyi üzerine aldığın için seni bir stad dolusu alkışlıyorum sonradan da bir stad dolusu ''aferim (!)'' sana diyorum ...Nasıl bir geçiştirmeyse bir kaç saat sürüyor :p

Pilot olsaydın şimdi seni okuyor olmazdık iyi olmuş pilot olmadığın :)

Bestekar bir gezgin vay :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Yok bişeyi üstüme aldığım falan. Nerden çıkardın.

Sen şarkı sözü yazarsın da ben bestelemezmiyim :)

Adsız dedi ki...

Okuyor okuyor bekliyorum biraz daha kendinden ne bahsedeceksin diye! :)Bir de buldum kendimi ki; E! Epey derin mevzulara girmişsin yine. Bence her birini ayrı ayrı konular olarak yazmalısın. :) Hangi birine yorum yapalım kardeşim. :9
Sevgilerle...

Adsız dedi ki...

O da 9 değil sağa parantez olacaktı! :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Bu kadar bahsettim yeter dedim ve beni başka türlü anlatan bakış açıma geçtim.. :)

gelibolu17 dedi ki...

Ya bekliyorum bekliyorum hadi şimdi şurdan bişey çıkacak diye yok ya 62 den tavşan bile çıkaramadım kusura bakma sevgili nutukçu,(kendini anlatıcan sandım baya bayada :)ben en iyisi "hadi ordan" diyip gideyim :)
dün benim oğluşta soruyordu anne hani bayramdan sonra günlerini görceklerdi hala görmediler diye,,,,sağ olana bayram çooookk pisi pisine ölenler yatıyo kara toprağın altında,,,birileri birilerine artık neyini gösterecekse göstermeli bence...yoksa "birbirbiribirilerine bakar bakar bakar dururlar" öyle öküzün trene baktığı gibi :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Ama gelibolu ben "kendimden bahsedesim var " diyorum. Sonra da kendi bakış açımla bir şeyler yansıtıyorum. Sonuçta anlattığım her şeyde ben varım zaten.

Dur bakalım bir kaç bayram daha geçsin, belki o zamana olur bir şeyler...
Sevgiler, teşekkürler...

Adsız dedi ki...

Siz de mi?

(Fotoğraf için söylüyorum.)

Volkan DENİZ dedi ki...

@yolcu;
:) :)
yok yok öyle denk geldi. ördeklerin sohbeti çok derindi, konuyla pek bağlantılı olmasa da..

BuRCu dedi ki...

Ben yokum diye bu kadar karmaşa içinde olmana gerek yoktu ki Volkan :) [ ne k
adar ukala olmuşum ben, yoksa benim de mi şımarasım var:D ]

Bir yerden girip başka bir yere uğrayıp sonra bambaşka bir yerden çıkıp aslında içindeki sen'i hala rahatlatamamış olduğunu okur gibi oldum. Ya da yorgunluktan yanlış anladım.

Volkan DENİZ dedi ki...

Yaa Burcu birden bire gittin. Bak neler oldu. Artık toparlanırız usul usul :)
Rahatlamam için daha bir dolaşıp arşınlamam gerek satırları. Ama sen yine de dinlen ondan sonra bir daha göz at.
Sevgilerimle..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...