Sayfalar

12 Ocak 2011 Çarşamba

Hedef emeklilik... Ya sonra..(2)

Hedef emeklilik... Ya sonra..(İlk Bölüm)

Veysel çalıştığı ortamın sağlık koşullarından etkilenir. Hastalanır.. Ciğerleri hiçde iyi durumda değildir. Yatması gerekiyordur hastanede.. Karısı ile beraber yatarlar Samatya sigorta hastanesine.. Tam 6 ay sürer bu tedavi süresi.. Ara ara taburcu olsada 3 gün sonra tekrar gelir hastaneye.. Kemoterapi tedavisi görüyordur.. Bu gidişler gelişler süresince elde avuçta ne varsa uçup gitmiştir...
Veysel daha fazla dayanamaz,  ölür.  Karısı iki çocuğu ile kalır .. Tek geçim kaynağı Veysel'den kalan emekli maaşıdır ki onunda zaten bir kısmını keserler..
Veysel'in iki oğlu var.. Büyük olan üniversite son sınıfta, küçüğü de lise son.. İkiside babaları ölünce okulu bırakıp  annelerine evin geçimi için yardımcı olmak isterler.. Anne şiddetle karşı çıkar.. Mutlaka okumalarını ister.. Ama karşılaşacakları zorlukları da sıralar... Bakın evlatlarım diye başlar;
-Babanız hayatını hep çalışarak geçirdi.. Evlendiğimizde hiç eşyamız yoktu. Ama sevgiyle dokuduk tüm odaları, tüm evi geçen yıllarda.. Babanız liseye kadar ancak okuyabilmişti. İşte bu yüzden 30 yıl memur olarak çalıştı.. Yükselemedi.. Ama hiç bir zaman şikayetçi de olmadı.. Bize maaşını bıraktı, gitti... Şimdi artık yok.. Ama hayat devam ediyor.. Biraz zor olacak belki ama olacak evlatlarım.. Şu andan itibaren attığımız her adımı öncekinden daha hesaplı atmalıyız.. Aldığımız kıyafetleri gerçekten ihtiyacımız var ise almalı, parçalanana kadar kullanmalıyız.. Ama asla bükülmeden yaşamalıyız.. Arkadaşlarınız elbetteki olacak.. Ama onlarla gideceğiniz yerleri iyi değerlendirmeli, altından kalkamayacağınız hesap çıkabilecek yerlere gitmemelisiniz.  Asla arkadaşlarınızın "gel ben ısmarlayacağım" gibi sözler söylemesine izin vermemeli, kendinizi o pozisyonlara düşürmemelisiniz. Ben sizin okumanızı okulunuzu bitirmenizi istiyorum.. Bu süreçte birbirimizle her şeyimizi eskisinden daha bir içtenlikle paylaşmalı, hiç bir şey saklamamalıyız..
O gece anneleri gece geç saatlere kadar dertleşti evlatları ile.. Sonra çocukları yattı.. Anne kocasının çok sevdiği balkona çıktı.. Seyretti boşluğu, ellerini kaldırdı yıldızlara "Allah'ım mahçup etme beni, güç ver bana" diye yalvardı.. uzun bir süre oturdu bir başına.. Rahatlamış hissetti kendini..
Yıllar acımasızca geçti.. Çok hırpalandılar ama gururlu kaldılar hep.. Büyuk oğlu Mehmet'de babası gibi memur olmuştu ama üniversite mezunuydu.. Çok hırslı, azimli çalışıyordu.. Annesine ve kardeşine kol kanat germiş, kardeşini evlendirmiş kendisi annesi ile beraber yaşıyordu.. Ama bir gün çalıştığı bir kurumda bir yolsuzluk iddiası oldu.. Mehmet'in personellerinden biri çok büyük miktarlarda rüşvet alırken yakalandı.. Onu da Mehmet'i de attılar işten.. Mehmet'in suçu görevi suistimaldi ve bu yüzden artık bir daha devlet işinde çalışamayacaktı.. Suçu yoktu ama personelinden sorumlu olduğu için işten atılmıştı artık.. Annesi çok yaşlı olduğundan Mehmet bu durumdan annesine bahsetmedi. Her sabah normal işe gidiyor gibi çıktı evden, akşama kadar günübirlik işlerde çalıştı.. Birkaç ay bu şekilde çalıştı. Bu arada annesini, ona hayata nasıl tutunulabileceğini öğreten kadını, kaybetti..
Mehmet yıllarca her türlü işi yaptı. Ama hiç sigortalı bir işi olamadı.. Evlenemedi. Kardeşini çok fazla göremedi. Şimdi 59 yaşında.. Hala çalışıyor karın tokluğuna.. Yeşil kart alabilmek için dört ay boyunca valilikte kim varsa görüştü.. Ama alamadı.. Babası gibi bile olamadı.. Emekli olması için doldurman gereken günler var dediler. Ama onun ne gün dolduracak hali kalmıştı, nede çalışacak azmi...
Size bir baba ve oğul hikayesi anlattım.. Oğullar her zaman babalarından daha iyi durumda yaşamalılar. Öyle bilinir en azından. Ama eskidendi bu.. Artık oğullar babalarının hayatına özenir durumdalar maalesef.. Emekli olmak eskiden hüzündü, boşluktu, hayatın anlamsızlaşmasıydı.. Şimdi bir amaç oldu.. Emekli olmak için çalışan o kadar çok insan varki.. Emekli olmak için çalışan ne kadar insan varsa emekli olmakda o kadar zorlaşır oldu.. Sonra emeklilik yaşına geldiğinizde artık hayattan korkan adamlar olduğumuzdan.. Emekli olmak istemez olduk.. Korkuyoruz, ama bu sefer emekli olduktan sonraki hayattan değil.. Olmayan hayattan..

Devam edecek..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...