Sayfalar

2 Ocak 2011 Pazar

Ertelenen hayatlar...

Elektrik faturası, su faturası, gaz faturası, ev kirası, her nevi telefon ve tv faturaları, kredi kartları, arabanın vergisi, sigortalar, kaskolar, bilumum aidatlar.... Televizyonlarda devamlı dönüp duran, bize katılın emekli olunca yelkenli ile dünyayı dolaşın, diyen reklamlardan gaza gelip emeklilik programına dahil oldunuz..Al bir fatura daha.. Sonra bir doğal felaket oluyor devlet diyorki... birbirimize yardım edelim.. tabii diyorsunuz bugün onlara yarın bana.. 1 yıl süreli ÖTV diye birşey koyuyor.. bakıyorsunuz 10 yıl olmuş ve bu 1 yıl süreli ÖTV her yıl katlanarak artıyor..Aman Allah'ım nerede ve ne için yaşıyoruz...

Bir işimiz olsun olmasın bu faturaların büyük bir bölümünü ödemek zorundayız. Daha sağlık harcamalarından bahsetmedim bile..peki bunların hangisinden vazgeçebiliriz..Mesela elektrik olmasın, yada telefona ne gerek var.. en fazla 3 gün. Sonra tekrar bağlatmak için kuyruklarda fırça yiyerek bekleşirsiniz. İşin ilgincide bu ya. hem para veriyorsunuz hemde sürekli beceriksiz ve salak muamelesi görüyorsunuz fatura ödemek için gittiğiniz bilimum kurumlarda..

Küçük bir çocukken önünüze bir yığın hedef konuyor.. Neden?? Büyüyüp adam olmak, yani iş sahibi olmak için. Peki iş sahibi olunca ne olacak..fatura ödemekle mükellef bir vatandaş olacaksınız. Kazanacaksınız ve hepsini maaşınızı görmeden dağıtacaksınız.. Kalan olursada biriktirip araba yada ev alacaksınız..tabii ömrünüz yeterse.. O da yetmedi vazgeçiyorsunuz bir takım zevklerinizden karın tokluğu hesabına.. Üç beş kuruş biriktirelim diye, onuda veriyorsunuz sevdiğiniz bir dostunuza darda kaldığı bir zamanda.. oda geri gelmiyor.. Off!! İnsanın bazen taş devrine dönesi geliyor..

Adam oluş sebebimiz sadece bize uzatılan faturaları ödemekteki başarımızdan geçiyor. Bunlarla uğraşarak neleri ertelemiyoruz ki. Hepsinden önce hayatı erteliyoruz emeklilik yıllarına. Sonra emekli oluyoruz ama nerede o eski adam yada kadın. ..Nerede o enerji..Ne enerjisi size gençlik yıllarından kalan bir yığın hastalık, bir yığın ağrı ve telefi edilemez bir yorgunluk.. Hadi emekli oldunuz yaşayın bunlarla.. Haa bu arada yıllarca ödeyip özel emekli olacağınız sistemden de emekli oluyorsunuz. Onlarda size şehirler arası bir otobüs bileti alacak kadar para veriyorlar, yelkenli ile dünyayı dolaşma hayaliniz torunlarınıza miras kalıyor.. Gerçi emekli olupta ikinci bir iş yapmadan; devam eden faturaları da ödeyemezsiniz. O zaman nereye erteliyoruz hayatı.. Bilinmeyen kimsenin dönmediği yerlere.. Ölüyoruz be ölüyoruz fatura ödeye ödeye.. Ödemiyecekmiyiz?... tabii ödeyeceğiz ama birazda yaşasak, birazda hayatın içinde olsak, birazda bizde dünyanın tadına varsak.. Ama olsun be buda yeter bize.. Gülümseyelim, sevelim sevilelim, sağlığımız yerinde olsun, aç değil açıkta değiliz... gibi avuntularla idare etmeye devam..

Olmaz demeyin.. vazgeçmeyin..ertelemeyin..Bugünden başlayın kendiniz için bir şeyler yapmaya..En azından çıkın evinizden..Atlayın gidin en çok özlediğiniz yere, yada olmak istediğiniz yere..Ama uçmayın fazlada..
Hadi ben çıkıyorum boğaza, hava almaya... şimdilik bundan para almıyorlar....
Ertelediğiniz hiçbir şeyi bir daha o anki duygu ile yaşayamayacaksınız....

10 yorum:

Adsız dedi ki...

yaşama şeklimiz bu kadarmı net anlatılır..evet sadece faturalar için yaşıyoruz unuttuk ne yazıkki sevdiğimiz şeyler için yaşamayı.Bir konuda haklısınız ertelememek lazım hayatı ,özlediğimiz ne varsa yaşamalıyız ..teşekkürler

Volkan DENİZ dedi ki...

Evet ertelemek birazda kaçmaktır aslında geleceğimizden.. Korkuyoruz ve erteliyoruz. Günü geldiğindede anlamı kalmıyor..

kumsal dedi ki...

Yeter diyee cıglık atasım geldi.aynen anlattıgınız gibi yasıyoruz. surekli erteliyoruz kendimize ait olması gereken zamanı,oysa ki herkesin bir hayali vardır..olmak istedigi bir yer, gidip görmeyi düşledigi biri.....ertelemeden yaşamak gerek:)))tşkler....

Volkan DENİZ dedi ki...

Ertelenecek neyiniz varsa, erteleyin ama hislerinizi yok saymayın...bir gün hesap soracaklar size..

Adsız dedi ki...

Faturaları ödedim de aybaşına daha 15 gün var, bu aradaki kredi kartı harcamaları da üstüne binecek. Bi de tüketici kredisi taksidi of of! Eyvah! Yani şimdi insanın moralini niye bozarsın ki! Sadece Onbeşinden onbeşine moralim bozuluyordu! Tüh! Bak şimdi!

Volkan DENİZ dedi ki...

Boşver hepsini.. Dal hayata balıklama...:)

Adsız dedi ki...

Dalacam da oksijen yok!

Volkan DENİZ dedi ki...

Ben arada gelir üflerim..

Adsız dedi ki...

Hemen aklıma gelen bir soruyu sorayım bunun üzerine insan ne için çalışır? benim cevabım sevdikleriyle iyi vakit geçirebilmek için ya da yapmaktan hoşlandığı şeyleri kazandığı parayla rahatça yapabilmek için..iktisatta bununla ilgili bir ders bile görmüştük boş zamanın fiyatı diye sanırım refah ekonomisiydi dersin adı.çok haklısın kaptan bu ülkede boş zaman çok pahalı .o zaman sorunun cevabı faturaları ödeyebilmek için oluyor ,faturalar neden var çünkü yaşamak için yemeğe,elektriğe,suya,gaza vs. ihtiyacımız var ve sonuç yaşamak için çalışıyoruz çalışmak için yaşıyoruz.son not:çevrenizdeki evliliklere bakın insanlar eşleriyle nasıl tanışmış...demir topal.

Volkan DENİZ dedi ki...

evet yaşamak için çalış. çalışmak için yaşa.. bende diyorum ki hem çalış hem yaşa...ama önce yaşadığının farkında ol...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...