Sayfalar

17 Ocak 2011 Pazartesi

Arenadan yükselen çığlık...

Saat sabahın körü .. Bilmiyorum kaç.. telefon çalıyor zır zır.. "Hadi maça gidiyoruz hala uyuyor musun??" diyor telefonun ucundaki ses.. "Yapma abi bu saatte ne maçı" diyorum gözlerimi ovuşturarak.. "şampiyonluk maçı bu , erkenden havaya girmek lazım.. Ali Sami Yen'in etrafında olacağız maç saatine kadar".. O anki atmosferi hissediyorum, yataktan fırlayıp doğru banyoya, beş dakika sonra yoldayız..
Mecidiyeköy yıkılıyor adeta, Galatasaray şampiyon olacak bu son maç... Üstelik üst üste dördüncü şampiyonluğumuz olacak.. Maç saatine daha 6 saat var, bunca saat ne yapılır burada diye düşünecek fırsat bile yok.. kaybolmuşuz kalabalığın içinde.. Bağrış, çağrış yaşıyoruz şampiyonluğu daha maç oynanmadan hemde...

Maç saati geldi, içerideyiz, mabette, Ali Sami Yen'de.. Şampiyonluk garanti, coşuyoruz delice.. stadın her köşesi hınca hınç.. Her taraf bayraklar flamalar meşaleler... Ne ararsan var.. sonra bir anons yapıldı.. Biri geldi ama ben anlayamadım.. Bir devlet büyüğü idi sanırım.. Başbakanmış dediler.. Ama kimse emin değil, gürültüden anons bile anlaşılamadı.. Aman her kimse işte dedim.. Ama bu arada sahadan müthiş ıslık sesleri ve yuhalamalar yıkacak gibiydi stadın duvarını... Bir yandan ıslık, bir yandan küfür gırla gidiyor.. Nedenini anlayamadım ama bende uydum kalabalığa.. stat kültürü işte.... Maç başladı, maç boyunca da coşku bitmedi.. Ama maç 1-1 berabere bitti... Olsun biz şampiyon olduk ya.. Ertesi gün tüm gazeteler Galatasarayımın şampiyonluğunu yazıyordu... Sadece şampiyonluğunu.. Stada gelen adam başbakanmış, onuda yazıyordu... Galatasarayı tebrik etmiş sadece.....
Yıllar sonra yine bir sabah... Telefonun sesi ile irkilerek uyandım.."Hadi stadın açılışına gidiyoruz, hala uyuyor musun??" diyor benim fanatik kardeşim yine... Kalkıyorum hemen, buluşup gidiyoruz stada.. Stat müthiş olmuş. Girip yerimizi alıyoruz.. kalabalık susmuyor coşku sınırsız.. Bütün bu seslerin arasından bir anons yapılıyor.. Anlayamıyorum gene kim gelmiş.. Başbakan geldi diyenler oluyor arada ama emin değiller.. Yine ıslıklar arada yuhalamalar.. Kaptırıyorum kendimi stattaki sese.. Uyuyorum taraftarlarıma.. Stat kuralı böyle... Maç başlıyor, biz maç izlemekten çok, coşmaya yeni stadımızın heyecanını paylaşmaya gelmişiz tüm taraftarlarımızla.. Maç bitiyor evlere dağılıyoruz..
Ertesi gün tüm televizyon ve gazeteler, şerefsiz olduğumuzdan bahsediyor.. Başkanımız "bu taraftarlar bizden değil, hepsini tespit edip bir daha stada almayacağız" diyor.. Televizyonlarda konuşma üstüne konuşma yapılıyor. Stada gelen başbakanmış.. Başbakanı yuhalamışız meğer... Atıyorum gazeteyi buruşturup bir tarafa, televizyonu kapatıp çıkıyorum evden.. Duymak istemiyorum bu lafları.. "Ne hakla, ne hakla" diye bağırarak fanatik dostumun yanına gidiyorum.. Bana asık suratı ile bakıp.. Biz Ali Sami Yen'deki taraftarız.. Oradan kimler geldi kimler geçti ama hiç biri bu kadar yerden yere vurup satmadı bizi.. dedi ve devam etti.. Benden buraya kadar.... Galatasaray bitmiştir benim için...

Statlar halkın bütünleştiği, tüm içtenliği ile duygularını açığa vurduğu en önemli mekanlardır.. Buradaki sese kulak vermek gerek.. Halkın sesidir o.. Rahatsızlığının dışa vurumudur.. Bir şeylerin yanlış olduğunu hissettiği ve kendince en rahat olduğuna inandığı yerlerdir oralar. Oralardan yükselen sesi değerlendirip düşünmek gerek, nefretle saldırmak yerine... Osmanlı'nın ilk zamanları padişahlar halkın arasına girdiklerinde halktan "Padişahım çok mağrur olma, senden büyük Allah var" sesleri yükseldiğinde.. Padişah, duyar ama tepki vermez, sonrasında düşünürdü, halkım neden mutsuz diye.. 1800'lü yıllara geldiğimizde ise.. Padişahlar eleştirinin düşünülmesine bile tahammül edememiş, hafiften eleştiren şair ve yazarlar sürgüne gönderilmişti.. Sonrası malum.. İmparatorluğun sonu bağıra bağıra geldi..  Tarihten ders almaya niyetli değilsiniz belli.. Bari halktan yükselen çığlığa bu kadar nefretle tepki göstermeyin...
Unutmayalım.... Eleştiri ve tenkitler akıllı olanları güçlendirir, aptalları öfkelendirir...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

al bir çeyrek ver bir oy,al bir çuval kömür gelsin belediye başkanlıkları,al bi buzdolabı seçime katılma,al bi tv evet de vs..vatandaşın vergileriyle yapılıp lübnanlının dünya çapında reklamını yaparak ve eski stadın yerlerinden milyarlarca lira kar sağlayarak al stadı gelsin alkışlar derkenn..noluyo lan kalk egemen kalk gidelim galatasaray 50 yıl şampiyon olamayacak yaz bunun top da bizim sahada bizim oynatmayalım bunları egemen :))çook güldüm galiba başımıza bir iş gelecek ya da geldi haberimiz yok..demir topal..

Volkan DENİZ dedi ki...

Ben de gülüyorum hala, dahada gülerim çaresizliklerine... Başımıza bir iş gelmedi aslında kazılan kuyuya düşme zamanı geldi sanki...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...