Sayfalar

22 Haziran 2013 Cumartesi

Şimdi yanma zamanı...


Çok küçük hayallerim vardı benim. Yaşıyordum kendimce bir köşesinde hayatın. Çözemesem de anlamaya çalışıyordum işte geçeni gideni. Bir gün türkülerde ertesi gün çığlıklarda buluyordum kendimi. Gençtim be daha. Çok gençtim. Yaşayacaktım bana sunulan herşeyi. Nasılsa zamanla yönümü bulup karışacaktım işte ne varsa...

Vuruldum ama... Yine anlayamadım neden. Sorgulayamadım, soramadım ya ona yandım. Vurdular beni memleketimin başkentinde. "Yanlışa dur demek" yurttaşlık görevidir demişlerdi oysa . Ülkeni sevmenin bir karşılığı var demişlerdi hani.... Bunca zaman can verenler yetmezmiş gibi yoluna kurban oldum ülkemin. Unutulanlardan biri gibi kaybolup gideceğimi biliyorum. Ama olsun bunu sadece ben biliyorum. Hiç birşeyden pişman olmadan gidiyorum. Yanlışa direnmenin sembolü olarak gidiyorum. Görüp duymak istiyorum sadece yapılan her yanlışta dikilen ve haykıran yürekleri...

Şairin dediği gibi.. "sen yanmazsan, ban yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa". Yanıyoruz yüzyıllardır ama farkında olamıyoruz. Tutturmuşuz bir asalet türküsü yaşıyoruz gölgesinde atalarımızın. İçimizdeki cevherin çıkmasına müsaade etmeden geçen günleri kar sayıyoruz. Güçlü olunca biniyoruz güçsüzün sırtına unutuveriyoruz güce ihtiyacımız olan günleri. Sonra da bakmıyoruz gözünün yaşına dik durmaya çalışanı binbir kılığa sokuyoruz. Ve en kötüsü de bunun adına ülke yönetimi diyoruz. Hatta başarılı olduğumuzu da iddia ederek böbürleniyoruz her tarafta. Etrafımızda yalakalıktan dilleri yerde gezenleri bile gerçek sanıyoruz. Sonra da kim ters bakarsa, kim aksi bir laf ederse... "vurun kellesini"...

Şimdi Ethem'ler gibi, Mehmet'ler gibi yanma zamanı. Ama yaşayarak. Gerekirse hep birlikte yanarak yarınları aydınlatma zamanı. Takılmadan, saplantılarla boğuşmadan, kişisel değerleri zedelemeden yol alma zamanı. Şimdi atalarımızı daha bir anlama zamanı. Anlayarak hedef belirleme zamanı. Şimdiye kadar uzaktan baktığımız ülkemize daha bir sıkı sarılıp vatandaşlık bilincine erişme zamanı. Şimdi yaşayıp, ölenlerin hesabını sorma zamanı...

Ve artık kanmadan, kandırılmadan, tapınmadan, kimsenin peşine düşmeden tek ses tek yürek olma zamanı...

Bunu başarabilecek kudretimiz damarlarımızdaki asil kanda mevcutsa eğer... Unutmamalıyız ki; Asil olan milletler kimsenin peşinden gitmezler. Yeterki kenetlensinler, dünyayı peşlerinden sürüklerler...

4 yorum:

Pabuc dedi ki...

Konuşurken gözlerinde nefreti okuduğum hiç kimsenin samimiyetine iyi niyetine inanmayanlardanım ben..Ve öyle kişilerin sayısı o kadar çok ki ...Son zamanlarda bunu daha net görmeye başladım bu da bir adım benim için hayatı ve içindekileri anlama yolunda ...Meğer ne kadar büyük nefretler barındırıyormuşuz içimizde..

Allah yardımcımız olsun ,vesselam...

Pabuc dedi ki...

Ve bir not: blogunuzu açınca başka bir sayfa da açılıyor virüs mü bilemiyorum ;bilginize :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Evet haklısınız... Allah yardımcımız olsun. Çok ihtiyacımız olacak...

Nasıl bir sayfa açılıyor bilmiyorum umuyorum virüs eğildir. :)

Pabuc dedi ki...

Allah, dünün karmaşasından çıkışta da yardımcı olmuştu, şimdi de olacak, bundan sonra da olacaktır şüphem yok.....


Virüs olabilir mi bilmem ama reklam sayfası gibi bir şey ...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...