Sayfalar

12 Haziran 2013 Çarşamba

Kibir ve ötesi...

Kibir ve ardından gelen yıkım.

Emin ellerde olduğunu zanneden kalabalık gruplar. Sonra bu emin ellerin gittikçe sıkılaşan baskısı ve boğulduğunu anlayamayan bir zümre.

Sadece dini değerler üzerinden yapılan politik oyunlara gelenler ve tek adam olma hayali peşindeki adamdan vazgeçememe tutkusu. Aşkın yeni bir tarifi biraz. Ve tabii ki doğal sonuç olarak oluşan bir "siz" ve "biz" yaklaşımı.

Kabadayı zihniyetleri takdir ederek ezilmişlikten kurtulacağını zanneden zavallılar... Zavallılar çünkü başkalarının kudretini kendilerinde görerek kendilerini bir şey sananlar ancak zavallı olabilirler. Öylesine zavallıdırlar ki, kudretli gördüklerinin aslında kendi üzerlerine basa basa yükseldiğini bile fark edemezler. Asla laf söyletmezler. Çünkü aşka düşmüşlerdir ve aşkın gözü her zaman kördür.

Ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin aşka düşmüş bir insanın gözünü açamazsınız. Onun gözünü ancak aşka düştüğü insan açacaktır. Tamamen şartlanmış bir yaklaşım içindedirler ve bu halin acımasız sonucuyla karşılaştıklarında uyanabilirler.

İşte bu sebeplerden bırakın insanlara haykırırcasına doğruları söylemeyi. Bırakın devlet yönetiminden bahsetmeyi. Bırakın  Cumhuriyetin ne anlama geldiğini öğretmeyi ve anlatmayın insanlara onları yönetenlerin de hata yapabileceklerini ve hata yapan insanların bunun hesabını vermek zorunda olduklarını. Hepsinden önemlisi ülkenin gerçek sahiplerinin o ülkenin vatandaşları olduğunu anlamalarını beklemeyin...

Aşk bir gün bitecek ve terk edilen aşk acısı çekerken gene sırtını sıvazlayan siz olacaksınız. Bırakın şimdi aşklarının keyfini sürsünler. Bir gün yamacınızda ağladıkları gün dayarsınız başını göğsünüze ve sessizce fısıldarsınız kulağına... "Hayat bir gündür. O da bu gündür..." Sonra anlatırsınız yönetenlerin neden kibirli olmamaları gerektiğini. Cumhuriyet döneminden örnekler vererek açıklarsınız herşeyi. Sonra sıkı sıkı sarılır kardeş olduğunuzu söylersiniz... Her şeye rağmen...

5 yorum:

Pabuc dedi ki...

yok yok o kadar kesin beklemeyin ,ben öyle insanlar biliyorum ki aşkları hiç bitmiyor.

60,70,80 ,90 demeden 10 yılda bir aşk tazeliyorlar !...Var yani var, bitmeyen aşklar :p

Ya Sayın Nutukçu, sizin var mı bir çözümünüz biz onu alalım lütfen :)

Not: Şimdi gündemden daha önemli bir konu var;siz yazı girdiniz blogunuuza :) Size blogunuzu hatırlatan Gezi Parkına selam olsun :)))

Volkan DENİZ dedi ki...

Aşkın her türlüsü zarar işte görüyorsunuz...

Evet var bir çözümüm elbette. Ama bizim çözümden önce sanırım ihtiyacımız olan başka şeyler var. Dürüst olup halkımızı sevmek gibi...

Pabuc dedi ki...

Halkını sevmediğini söyleyeni ben hiç duymadım ! Ne geliyorsa başımıza bizi düşündüğünü söyleyenlerden mi geliyor acaba !

Volkan DENİZ dedi ki...

Sevmiyorum diyeni duymazsın çünkü dürüst olamazlar. Ama gün gelir yüzlerindeki sahte gülücüklerin ağırlığı altında boğulurlar. Ve bunu da çok zaman sonra anlayabilirler. Çünkü dürüst olmadıkları kadar da aptal ve kördürler...

Pabuc dedi ki...

Şimdiye kadar böyle süre gelmiş bundan sonra dogrusu güzeli gelir demeyi çok isterdim...maalesef kelimesi yerine Sayın Nutukcu

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...