Sayfalar

22 Aralık 2011 Perşembe

Bir köşesindeyim hayatın....

Pek bir tuhaf hallerdeyim. Karışık, karmakarışık. İçinden çıkılmaz değil ama döndüğü zaman arakası bilinmeyen bir dönemeç. Biraz hüzün, biraz merak, biraz da boşluk. Karıştırmışım hepsini çıktısının ne olacağını bilemeden bekliyorum. Saçmalıyorum önce ama sonra gülüyorum. Duş alırken şarkı söylemiyorum, yüksek sesle konuşuyorum. Aynaya yanaşıp eğiliyorum aksime. Kötü bakıyorum. Sinirli bakıyorum. Sonra aklıma ilk geleni söyleyip uzaklaşıyorum. Yolda yürürken bile kimseyi görmüyorum, öylesine bomboş bakınıyorum. Hiç olmadığım kadar tuhaf hallerdeyim. Bunun sebebini ben biliyorum ama size söyleyemiyorum. Söylemek te istemiyorum zaten. Anlatıyorum sadece zor bir kararın eşiğindeki adamın hallerini. Anlatıyorum içimdeki benin bana söylediklerini...

Zamanın geçerken usulca, ardına bakmadan kayboluşuna dalıyorum bazen. O geçip gidiyor ama ben hala aynı yerde yerimde sayıyorum. Yıllar önce ne idiysem hala oyum. Yıllar sonra da bugünkü ben olacağım biliyorum.
Değişen mekanlar, insanlar oluyor.. Ben hep aynıyım. Aynı olmamalıyım ama değişmek te istemiyorum. Hayatı algılama şeklimi belki de değiştirmek istiyorum. Güvenmek istiyorum birilerine. Sevmek istiyorum herkesleri. Hep kaybeden değil, çoğunlukla kazanan ama eğilmeden kazanan olmak istiyorum. Biliyorum mümkün olmadığını ama olsun ben öylesini istiyorum...

Yeniden başlamak istiyorum bir şeylere. Yeniden başlamak istiyorum hayatın yaşayamadığım bölümüne. Yeniden başlamak istiyorum kendim olarak... Yeniden başlamak istiyorum beni bugünlere sürükleyen zamandan intikam alırcasına. Geçip giden günlerime acımadan başlamak istiyorum bir yerlerinden yaşanmışlıklarımın...

Her sabah taze güneşe uyanıp akşam batan güneşe hüzünlenmek, hayatın içindeki duyguları tüm saflığı ile yaşamak istiyorum.. İçimde bir yerlerde hissetmek istiyorum pır pır eden heyecanımı. Uzanıp dokunmak istiyorum gülücüklerine. Silmek, durdurmak istiyorum akan yaşlarını. Hüzün olacaksa sonrasında tebessümle birlikte olsun istiyorum. Uzanıp yatmak istiyorum sıcaklığında. Hissetmek istiyorum kokusunu, nefes nefese..

Zor biliyorum ama aslında ben sadece gülen gözlerle bakmayı bilen, etrafına güven veren insanları görmek istiyorum. Üç kuruşa tamah etmeyen, dostluğun anlamını bilen dostlar görmek istiyorum. Egolarını yenmeyi başarmış insanlarla zamanın karşısında durmayı, hep birlikte mücadele edip en sonunda kazanmış olmayı arzuluyorum. Hem de hiç eğilmeden...

Çok şey mi istiyorum... ?

20 yorum:

Pabuc dedi ki...

- :) (bazen tebessümler ya da bakışlar cümlelerden daha çok şey ifade eder onun ifade edesim geldi)

-Hoş geldin aramıza,

-Gerçi bu durum da geçer ama inşaallah beklentilerin gerçekleşir,

-Sen varsın tarife uyan,

-Aslında yorum yapmama gerek yok yazı kendini öyle güzel ifade etmiş ki çok iyi anladık seni..Yine de okuduğumuz bilinsin diye yazıyoruz işte affet :)

-Senden böyle bir yazı diğer okuyucuları bilmem ama beni şaşırttı,

-Doktor, acaba sen dağ da bayırda çok fazla mı içsel dünyanla baş başa kaldın ;)

-Her şey gönlünce olsun ..

yorum devam edebilir...to be...

Volkan DENİZ dedi ki...

Sevgili pabuç;
Öncelikle çok teşekkür ederim..
Ben zor bir kararın eşiğindeki adamı anlattım. Sadece kendimi değil, herkesleri kattım içine. Zor bir karar ama aslında yeni bir başlangıç. Buna karar vermenin zorluğunu paylaştım.
Biliyorum biraz bana uymayan karmaşık bir durum ama.
Benim öyle dediğin gibi içsel dünyamla başbaşa kalma şansım pek olmaz. Çünkü biraz fazlaca dışa dönük biriyim. Melankolik takılmam asla. Zaten beceremem :)

Dedim ya bir dönemeç, köşe başı halleri.. Ya doğrudan devam edip gideceksin ya da dönüp yeni bir boyutta yaşayacaksın..
Anlatamadım biliyorum ama idare et işte :)

Bu yazı seni değil beni de şaşırtıyor ama yazmalıydım bugün hissettiklerimi unutmama adına.. :)
Sevgilerimle...

Pabuc dedi ki...

Kolay gelsin..

Köşe başı hallerinde hep doğru seçimlerle yönünü seçenlerden ol inşaalah...İyi yollarda iyi yolculukların olsun..

Volkan DENİZ dedi ki...

Çok teşekkür ederim.

Beni anlıyor olmanı anlamak çok güzel :)

Pabuc dedi ki...

Not:Bundan önceki yorumun da düşmüş mail adresime bilesin :))

Ve yorumuna cevabım:

Bir yere gönderdiğim yok köşeyi dönmen için yardımcı olmaya çalışıyordum sadece ;)

gelibolu17 dedi ki...

Çok şey istemiyorsun aslında,olması gereken ama bir türlü olmayan oldurulamayan şeyleri istiyorsun,içinde bir yerlerde olan boşlukları doldurmak istiyorsun,ama sende biliyorsunki kaybetmeden kazanılmıyo,yitirmeden bulunmuyo....Ardında gözü yaşlı,gönlü kırık anılar bıraktıkçada kazanmanın keyfine varamıyorsun....

Hayata gülen gözlerle bakmakta doğuştan olmuyo maalesef,hayatın sana sunduğu acıların içinde pişe pişe,sen doğru olmaya çalıştıkça onca yanlışlığın içinde,ayakta durmaya çalıştıkça öğreniyosun,hayat sana her çelme attığında onu alt etmeyi,bazen düşsende,sonrasında hiç bişey olmamış gibi kalkıp yoluna devam etmeyi,ama bu sefer bir öncekinden daha güçlü,daha temkinli,daha kararlı ve daha güler yüzlü.....

Ancak içi dolu başaklar eğilir,boş başaklar eğilmez öyle dimdik dururlar,içimiz dolu bir şekilde hayata karşı eğilmemiz dileğiyle....

selamlar olsun :)

gelibolu17 dedi ki...

Buda bira yüzünde tebessüm oluştursun diye burakılıyor,burcunun matrakçası...

BAŞAK (24 Ağustos-23 Eylül)

Hemen hemen her şeye kolayca uyum sağlar. Çünkü başka türlü ortam yapamaz, çevre genişletemez. Sırf çevresindekiler eksilmesin diye kendi fikirlerini savunmaktan korkar. Zaten kim karşısında her söylediğine he diyen bir tip istemez ki. Bunun en sinir bozucu huyu, insanlarla konuşurken onların, rahatsız edecek kadar gözlerinin içine dik dik bakmasıdır. Genelde efendi takılır. Ama içten içe her türlü çılgınlığı yapmaya meyillidir. Şıpsevdidir, sessizdir, kuruntuludur ve genelde dalgındır. Sizinle konuşurken çoğunlukla kafasından başka şeyler geçer. Yaptığı iyilikleri en ufacık bir hatanızda her an başınıza kakabilir. Fazla alaturkadır. Ayrıca saplantılı tipin tekidir. Şıpsevdiliğine rağmen birine kafayı taktığı zaman karşısındakini bayana kadar zorlar. ilişkilerinde romantik olmaya çalışır. Ama bir süre sonra can sıkar. İçmeyi pek bilmez. Hele de morali bir şeye bozuksa ki, genelde bir şeye bozuktur, içmeye gidilecek en son kişidir. Hadi iyi niyetiniz size bir halt etti ve gittiniz, o zaman yanınızda onu bir nebze susturmak için bir bant bulundurun. Normalde pek konuşmayı ve diyalog kurmayı bilmeyen bu şahıslar, içtiklerinde yerdeki taşla bile konuşurlar. Onlar için yarın değil, bugün önemlidir. Genelde karakteri oturmamış kişilerdir.

Volkan DENİZ dedi ki...

@pabuç;
Bir şey daha öğrenmiş oldum sağol :)

Bu köşe bildiğin o köşelerden değil yalnız bilesin.. :)

Volkan DENİZ dedi ki...

@gelibolu 17;
Düşmeyi de kalkmayı da iyi bilenlerdenim. Benim dik durmaktan kastım hayatın karşısında değil insanların karşısında idi. Hiç kimsenin karşısında eğilecek duruma düşmedim, düşmemde. Ama bu boş olduğumdan değil öyle bir duruma düşmek istemediğimden. Buradaki dik duruş sap gibi bir duruş değil. Doğruların peşinden gidecek kadar doğru ve dolu bir adamın duruşundan bahsetmeye çalıştım.

Burcumun özelliklerini hiç taşımadım pek de inanmam zaten. Ama bu bahsettiğin özellikler başak burcuna ait özelliklerse zaten bir şeye de benzemiyecekmişim :)
İyiki özelliklerine sahip değilim..
Sevgilerimle teşekkürler... :)

gelibolu17 dedi ki...

Özeleştiri için teşekkürler :)

Yani okuduğum yazıdan bişey anlamayıp,yada iyi okumayıp o an aklıma ne eserse onları yazdığımı bir kez daha tescil ettiniz onayladınız ya bravo size :)

bizdende gelsin sevgiler,
rica ederim,teşekkürlük bişey yok :)

Pabuc dedi ki...

Peki o zaman...kendin dön köşeleri;)

Volkan DENİZ dedi ki...

@gwlibolu17;
Eleştirmedim, yanlış anlaşılmaları düzeltmeye çalıştım.
Siz aklınıza esenleri yazmaya devam edin. Ben sizi öyle tanıdım ve öyle de anlayabiliyorum.

Bu arada söylemden de edemeyeceğim. Hayata gülen gözlerle bakmayı öğrenmedim. Öyle olması gerektiğini biliyorum sadece. Ama her zaman başarılı olamıyorum elbette ki. Genelde güleryüzlü bir adamım ama bu hayata öyle baktığımdan değil. Özgür ruhlu bir adam olduğumdan..

Yani anlayacağın yanlış olan hiç bir şeyi görmezden gelip "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" diyemediğimden, çoğunlukla o yılanlar tarafından ısırıldım. Ama ısıran yılanın kafasını da ezdim. Hayatın içinde duyarsız olmaktansa duyarlı olup doğruya koşmayı yeğledim. Bütün bunları bana söylettin ya daha ne diyim sana ;)

Teşekkürler her şey için... :)

Volkan DENİZ dedi ki...

@pabuç;
köşenin diğer tarafında kayda değer bir şey varsa haber veririm.. :)

Adsız dedi ki...

Anladım!...
Seni yalnız bırakmaya gelmiyor. :) Bir hafta yoktum, psikopata bağlamışsın, arada bir benim bağladığım zamanlardaki gibi. :)
Kararın her ne ise (ki tahminlerim var) seni mutlu edeceğine emin olduğunda vereceğine eminim. En doğru kararı her zaman yapabildiğin gibi vereceğini de biliyorum. Ama seni rahatlatmak adına paylaşmak istediğinde detaylıca konuşalım...
Görüşmek üzere kardeşim...

Volkan DENİZ dedi ki...

Vayy Kamil, hoş gelmişsin. Tabii yaa yalnızlık bana göre değildir bilirsin. :)

Rahatlatmak adına değilde bir yol almak adına konuşmalıyız :)
önümüzdeki hafta ilginç projelerim olacak... :)
Görüşmek üzere...

gelibolu17 dedi ki...

Volkan DENİZ dedi ki...

@gwlibolu17;


sinirlenip eliniz sürçmüş belliki nickimi bile yanlış yazmışsınız :)

bowling bibi olmuş...

Bu sefer bana bravo o zaman size bütün bunları söylettiğim için....

Anlayışınız bol olsun efenim...

Veda eder gibi bir haliniz var teşekkürler her şey için derken :)
Bi yeremi gidiyosunuz?

teşekkürlük biley yok diyorum bak ikide bir teşekkür etmeyin sonra bana rica etme hakkı doğuyo :)

hadi hadi işim gücüm var benim iki çocuk kahvaltı bekler,mutlu mesut,bol düşünceli ve anlayışlı hafta sonlarınız olsun...

gelibolu17 dedi ki...

benim harfleri yanlış ve eksik yazmam tamamen ivedi gelip gitmemden kaynaklanıyo,yoksa hiç sinirli değilim,bu böyle biline :)
hani demesinler sonra nutukçuya vermiş talkımı kendi yemiş salkımı,kendide eksik yazmış diye,,,,biliyorum ben derler :)

Volkan DENİZ dedi ki...

Sevgili gelibolu, sinirlendiğimi nereden çıkardınız. Hatta ikinci yorumda yapılan yanlış yazıların sebebini de yazmışsınız. Sinirlenmeyi bırakın tam tersi tebessümle okuyorum yazılarınızı. Tamam bundan sonra teşekkür de etmem..
Kalın sağlıcakla...

BuRCu dedi ki...

Kendinle ve hayatınla ilgili, daha doğrusu herkesi anlatmaya çalıştığın yazılarında daha olumlu yazabileceğin günleri de görmek istiyorum sanırım. Bu kadar çelişkili olmana sebep olan nedir diye merak etmeden duramıyorum. Tanımaya çalıştığım ya da yazı ve yorumlarıyla tanıdığımı sandığım Volkan, nereye kadar kurgu nereye kadar gerçek; bilme isteği diyelim buna. Şimdilerde iyi olduğunu duysam yetecek belki de. Sorular içinde boğuşan ben değil miydim genelde? Sen mi devraldın bayrağı benden :)

Gidilebilecek en doğru veya en huzur verici yoldan gitmen dileğiyle...

Volkan DENİZ dedi ki...

Bir karar arefesinde iken yazdım bu yazıyı. Gerçi halen daha netleştirmiş değilim ama. Yoksa olumsuzluktan değil. Karamsar bir insan değilim ama bazen yazdıklarımdan öyle bir şeyler yansıyor olabilir. Zaten yazdıklarım her zaman beni anlatmıyor. Yarattığım birinin üstüne oynadığım zaman da oluyor. Sorular olmadan, sorgulamadan anlattıklarımız biraz havada kalıyor hem sorarak soruna sizleri
de ortak etmiş oluyorum :)

O yolu bulmak ta zorlanıyorum zaten biraz. Yol ayrımında olmak zor işmiş be gerçekten :)
Sevgilerimle...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...