Kafamı suya soktuğum anda "coss" sesini duyar gibi oldum. Vücudum kurumak üzereyken gördüm o dereyi ve koşarak daldırdım kafamı içine. Havanın sıcaklığına aldırış etmeden yürüyebiliriz düşüncesi ile çıkmıştık yola. Başardık da... Beş dakika içinde son noktada olacaktık ama aşırı su kaybından ikimizde de takat kalmamıştı. Dereyi gördüğümüzde hiç konuşmadan koşturduk.
Biraz olsun serinlemiştik ama derenin bulanık suyundan içmek çok mantıklı gelmediğinden içmedik. Suyun içindeydik ama kesmiyordu. O suyu kana kana içemedikçe de kesmeyecekti. Ancak içeceğimiz suyun içinde barındırdığı bakteriler bize belkide susuzluğun yaşattığından daha vahim sıkıntılar yaşatacaktı.
İçmedik o derenin suyundan. Tüm vücudumuzu yıkadık ama içmedik. İradenin hangi seviyesindeydik bilmiyorum ama bütün bunlar bitip suya ulaştığımızda kendimi çok takdir etmem gerekeceği kanaatindeydim. Hiç konuşmadan yürümeye devam ettik.
Ulaşmamız gereken evin önündeydik ama kimse yoktu ortalıkta. Burası bir dağ eviydi ama dışarıda bir çeşmesi yok, bütün su kaynakları evin içindeydi. Seslendik ama kimse çıkmadı. Oturduk evin önünde, baktık birbirimize. İkimizde kapıyı kırıp eve girmeyi düşünüyorduk ama bunu söyleyemiyorduk. Arkadaşım yavaşça kapıya doğru yöneldi. Sessizce "yapma" dedim. Gelir şimdi. Ne zaman geleceğine dair hiç bir fikrim yoktu ama "gelir" dedim işte.
Öyle ne kadar oturduk bilmiyorum. Uzaktan göründü evin sahibi. Yanımıza gelir gelmez. "hoş geldiniz" diyerek gülümsedi. "su" diyebildik ikimizde.
Adamcağız, hemen arkamızdaki sepeti göstererek. "erken gelirseniz içersiniz diye şu sepetin içine pet şişeyle ayran ve su bırakmıştım" dedi...
Kendimize gelmiş, suyu da ayranı da içmiş ve hatta tazelenmiştik. Susuzluğun kör ettiği, enerjiyi emdiği, yanlış karar verme yönünde insanları zorladığı bir süreçten geçtik. Ulaşabileceğimiz bu evi bilmiyor olsaydık, o dereden su içecek ve ev sahibinin geleceğinden emin olmasaydık o kapıyı kıracaktık...
Bir umuttur, hayata tutunmamızı sağlayan, irademizi sınırsız kullanmamıza sebep olan ve insan olmanın erdemlerine ulaşmamıza yardımcı olan. O umutlar yok olduğunda ne insanlığımız kalır nede hayata tutunacak bir sebebimiz. Hepsinden önemlisi umutlarımız tükendiğinde, oluşabilecek yeni umutları görecek enerjimiz de kalmaz. Oysa bütün bunların bir süreç olduğunu anlayabilsek, kendi tercihlerimizin bizi olumsuzluklara sürüklediğini bilsek... Umutlarımız bitmeyecek, hayata tutunma sebebimiz de hep var olacak... Çölde görülen serap tadında belki bazen, yada beklenmedik anda gelen sürpriz heyecanında...
10 yorum:
Umut güzeldir,umutlu olmak daha güzeldir,her zaman ceplerinde bir parça umut kırıntısı olmalı insanın,umudunu asla kaybetmemeli diye düşünüyorum ben :)
"kendi tercihlerimizin bizi olumsuzluklara sürüklediğini bilsek..." demişsin,iyide demişsin,demezlermi "sizin hayır bildikleriniz şer,şer bildiklerinizde hayır olabilir" diye onun için acele etmeden sabırla ve umutla hayatın bize getireceği güzellikleri beklemeliyiz :)
sevgiler,selamlar olsun....
Hoş gelmişsiniz :)
yaşadığımız olumsuzlukların tek sebebinin aslında bizim tercihlerimiz olduğunu söylemeye çalıştım. Yani yaşanılan olumsuzluklardan başkalarını yada başka olayları değil kendimizi sorumlu tutarak işin içinden çıkmalıyız demek istedim. :)
Hayat bize her zaman güzellikleri getirmese de yine de beklemek lazım. Yenilmemek için...
Sevgiler, teşekkürler...
Umudun ve bence sabrın en güzel anlatımlarından birini okudum. Tebrik ederim.
Sağol dostum. Sabır ve umut tek yumurta ikizi gibidir zaten. Sabırlı olup umudunu kaybetmeyenler hayatta kalmayı da başarır. :)
inşaAllah
Pabuç; ne için?
her ne içinse gerçek olsun...
''..Umutlarımız bitmeyecek, hayata tutunma sebebimiz de hep var olacak... Çölde görülen serap tadında belki bazen, yada beklenmedik anda gelen sürpriz heyecanında..'' için..
Yazıldığı günlerde okusam belki de bu kadar onaylarcasına yorumlamazdım. İçimden bir his hep soru işaretlerini arar bulur getirirdi. Şimdi ise umutlarımın yaşattığı duygu deryasında yüzüyorum. Yürekten inanarak 'çok haklısın' dediğimi bil yeter Volkan.
Her nereye gitiysen kısa sürede bir dinginleşip olgunlaşmışsın demekki :) Hayatı dana bir anlar olmuşsun sanki.. Yine de çok fazla duygu denizinde boğulmasan diyorum. duygu muhakkak ama dünyasında bir zerre olmadan.. :)
Doğru tespit Volkan ;)
Hayatın farklı yönlerini de keşfedip bambaşka dersler çıkarabileceğim bir deneyim oldu benim için. Durgunlaşmam yakındır, kontrollüyüm hala :)
Yorum Gönder