Küçük bir çocuk gibi heyecanlı, beli bükülmüş bir ihtiyar gibi bezgin, üniversiteyi henüz yeni bitirip bir işe girmeyi başarmış gibi yüksek beklentili, emekli olmasına bir gün kalan gibi beklentisiz ve hayatı çözememiş bir filozof gibi dağınık...
Bir insan bunların hepsi olabilirmi?
Neden olmasın olur ama olursa işin içinden nasıl çıkar?
Aslında çıkamaz. Uğraşır, derdini anlatmak ister ama önce kendine bir dert yaratmaya çalışır. Sonra biri çıkar "haline şükret ne dertliler var" der. Kendi derdini öteler. Yıllar geçer onu gören biri ona bakarak kendi kendine "Şükretmek lazım, ne dertliler var" der. Bu alışveriş yada yansıma yüzyıllarca sürer gider. Sonuçta herkes bir başkasının derdine bakarak kendi haline şükreder. Bu kötü birşeymidir? Hayır tam tersi, kişinin psikolojisini düzene sokabilir. Ama belki sadece o anlık. Çünkü içeride bir yerlerde yaşayan çözülmeyip ötelenmiş bir sorunlar yumağı vardır..
Hiç unutmam hocalarımızdan biri "siz hep lüks yerlere gitme çabasındasınız, birazda arka sokaklara gidip halinize şükredin" demişti. Hemde her derse başlamadan bu lafı tekrar ederdi. Ama bilmediği birşey vardı. Bu lafı söylediği çocukların hemen hepsi zaten oralardan çıkıp gelmişti. Bize verdiği nasihatın özünü kendisi kavrayamadığı için hiç birşey ifade etmiyordu. Adamcağız sadece eğitmenliğin verdiği sorumlulukla bize yol gösterme çabasındaydı.
Halimize şükredelim ama "beterin beteri var" diyerek değil. İllaki şükredeceksek, o anın keyfini sürmeyi bilerek, elimizdekilerle yetinmeyi becererek şükredelim.. Birileri ile kıyaslayarak mutlu olmak, başkalarının başarısızlığını başarı saymaktan farklı değil çünkü...
İşte böyle kıyaslayarak yaşarsak ilk paragrafta anlatmaya çalıştığım bir şey olursunuz evet bir "şey"..
9 yorum:
Başta sadece benzetme amacıyla o örnekleri kullandığı sandım.
Hayatımızın önemli kesitlerinden birine değinerek güzel bir mesaj vermişsin. Elindekinin kıymetini bilenler sorun yaratmada daha başarısız oluyorlar, en azından gerçek sorunlarla boğuşarak zaman kazanıyorlar.
'Bir şey olmak' ne maharet görülüyor bazen değil mi?
Sevgiler, saygılar Volkan...
Haklısın. Haline şükretmek demek, oh iyi ki benim başımda bu dertler yok demek değildir. Hem dertlilerin derdini paylaşmak hem de madem benim böyle imkanlarım var deyip değerini bilmek ve paylaşmak lazım.
Evet Burcu. O bir şeyi olmak için ne canlar yakılıyor ne kalpler kırılıyor bazen.
Elindekinin kıymetini bilenler zaten bir şey olduklarını bildiklerinden sorun yaratmayla uğraşmıyorlar, sorunları çözüyorlar uzatmadan
teşekkürler. sevgiler..
Kamil;
Değerini bilmek ve paylaşmak... Keşke bu dediğini anlasa herkes... :)
Blogger'ın N'lerini Seçiyoruz!
En'lerimdesin ve Enlerin seçilmesinde yardımcı olur musun? Mim vari bişey bu da :)
http://hayalmeyalbuschra.blogspot.com/2011/08/bloger-nlerini-seciyor.html
Hayal Meyal;
bir bakalım ne yapabiliriz :)
Yine de daha "kötü" durumdakilere bakmak gerekir, yalnız benim için püf noktası, bakıp kalmak değil, bunun üzerine başka düşünceler koyabilmek..Bu noktadan sonra sizin söylediklerinize bağlanabilir cümlem...
Daha "kötü" haldekilere bakmak, psikolojik olarak sıkışıp kalınan göçük altı anlarındaki tek oksijen borusu bana göre; elinizden bir şey gelmez,hırsınız ilerleyemezken...Sonra daha derin düşünürüz:)
N.narda;
Oksijen borusu yaklaşımınız müthiş. Aslında bende tam o noktadan olmasada ona yakın bir noktadan baktım olaya. Şükredelim ama bu aklımıza sadece bizden kötüleri görünce gelmesin dedim
Teşekkürler, sevgiler
İlk yazınızı merak ediyorum nutukçu.Bir zahmet bulup bizi haberdar eder misiniz ? Bazen ara ara gelip blog arşivinize bakıyorum da okumadığım ne kadar güzel yazılarınız varmış...Yine de ilk yazınızı merak ettim lütfen link atar mısınız ? Yapın bu iyiliği okurlarınıza...Okusaydın kaaardeşim demezsiniz umarım ;)
Yorum Gönder