Sayfalar

29 Aralık 2010 Çarşamba

45 yıl öncesine mektup

Sevgili dedem,
1965 yılında yani ben doğmadan 3 yıl önce ölmüşsün, ama hala herkes tanıyor seni. Ne kadar akıllı bir adam olduğundan bahsediyorlar. Savaş zamanı Rusya'da kaldığın zamanları masal gibi anlatıyorlar. Köyüme her gittiğimde, insanlar beni tanısınlar diye senin torunun olduğunu söylemek zorunda kalıyorum. Söyler söylemezde bağırlarına basıyorlar beni, gözlerindeki buğulanmaya engel olamadan. Anlayacağın dede ben hala senin ektiklerini topluyorum.
Seni hiç tanıyamadım ama özlüyorum seni. Hiç görmedim ama nedense silüetin canlanıyor gözümde. Hafif açık saçların, açık renkli gözlerin, çatık kaşların, dik duruşun beliriyor hayalimde. Sana hiç dokunamamış olsamda hissediyorum saçlarımı okşayışını, sırtımı sıvazlayışını.
Ben doğmadan 3 yıl önce ölmüşsün dede ama yaşıyorsun hala buralarda biryerlerde. Yaşatıyorlar seni. Yaşadığın sürece duygularını, hüzünlerini, heyecanlarını paylaştığın insanlar. Öldüğünde 68 yaşındaymışsın. Ömrünün büyük bir bölümü gurbetlerde geçmiş. O zaman dede; bu köylü neden seni unutmamış unutamamış?
45 yıl da ne değişti de artık kimse kimsenin umurunda olamıyor, kimse kimsenin çalmıyor kapısını. Herkes neden bu kadar uzak birbirinden dede..
Ben ölsem şimdi... yarın kaç kişi hatırlar beni dede. Seni nasıl unutmamış insanlar.. bunca yıl..
Bana hiçbirşey bırakmamışsın. Senden kalan bir iğne bile yok . Küçükken hep kızardım sana, neden dedeme ait bir eşya yok diye. Yıllar sonra köyüme gidince arkadaşların bana iyi bir ders verdi dede. Meğer sen bana mirasların en büyüğünü bırakmışsın.
Ben doğmadan 3 yıl önce ölmüşsün dede.. Ama, dede nasihatından mahrum etmedin beni. Özetledin bana tüm hayatını. gösterdin bana gerçek değerleri.
Seni hiç görmedim ama sevdim dede...
Teknoloji diye bir şey var şimdi her şey elektronik oldu her şey sanal. Duygular yıllar önce çöpe atılmıştı. Şu sıralar süpürüyorlar sevgi ve güvenden arta kalanları insanlar.
Geldim.. senin mezarını bile bulamadım ama seni 5 yaşında tanıma fırsatı bulanların bile unutmadığını görünce mezarının bir anlamı kalmadı...
Sordum insanlara başka kim vardı diye.. saydılar bir bir hepsini sanki dünmüş gibi. Hüzünlendik hep beraber geçmişin bu güne getiremediklerine. Sonra bıraktım onları kendi dünyalarında. Döndüm kendi sahte dünyama ama aklım kaldı oralarda..
Seni hiç tanımadım dede ama öğrettin bana hayatın anlamını yinede....

1 yorum:

kumsal dedi ki...

İnanın oturup dede mi düşünmemiştim.. sayenizde bunuda yapmış oldum..kücükken kaybettigim dedemden tek anımsadıgım catık kaşları ve tek omzunda taşıdıgı ceketi.severmiydim bilemiyorum ama babam'a miras olarak dürüstlügü bırakmış.bizede bunu aşıladı her zaman..dedem cok degerli miras bırakmış bunu anladım..tşkler nutukcu...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...