Sayfalar

4 Mayıs 2013 Cumartesi

Şimdi gitme vakti...

Utanarak başladım güne. Gün ışığından utandım. Geceden kalan karmaşık duygularımın yarattığı canavarla sabahı etmiştim. Yakıştıramamıştım yeni güne beynimdeki çalkantılı beni. Sonra bıraktım kollarına, sıcaklığına... Zaman gitme zamanıydı, bırakıp gitme zamanı. Sabaha kadar beynimde nasılını kurduğum ama başaramadığım bırakıp gitme zamanı... Bundandı utanmalarım, sıkılmalarım. Bırakıp gitmek alıp gitmek kadar kolay olmayacaktı. Yaşanmışlıkları bırakmak, hatıraları terk etmek, sevdalı dokunuşları bırakmak... En zoru da ışığımı, enerji kaynağımı bırakmak. Bundandı yüzüne bakamayışım, bundandı minik ürkekliğim ve bundandı karanlıktan ürperişim...

Ama şimdi gitme zamanı... Birşeylere biryerlerde yeniden başlayabilmek için bırakıp gitme zamanı. Alışkanlıklardan da öte alışmadan yaşayabilme adına mücadele etmek için gitme zamanı...

Arkama bile bakmadan, vazgeçmeden, hiç durmadan yürüyüp gitme vakti...

Biliyorum ki arkama bakarsam dönerim ve biliyorum ki durursam yürüyemem. Ama işte... Başlayıp bitemeyenler, başlaması gerekenler var. Zamanın getirip götürmedikleri de, getirecekleri de var... Olgunlaşıp, büyüme sürecine yardım eden zaman kıvrımları da var. Hepsi eşlik etmişti bugüne kadar, hepsi olgunlaştırmıştı bedenimi ve zihnimi. Ama bazen olmaz işte. Yumurtadan çıkarcasına, kanatlanıp uçmayı öğrenmişcesine açılmak gerekir uzaklara doğru ya da yeni ufuklara doğru kanat çırpmak...

Deniyorum dostlar. Yeniden başlamayı, bir yerlerde yeniden yeşermeyi deniyorum. Yaşanmışlıklarımın beni çevirdiği şeklimden sıyrılmak ve yediğim kazıkların bileşkesinden yeni bir ben yapmaya çalışıyorum. Egolarından arınmış, gerçek samimiyetle yoğrulmuş, yapılanlara değer vererek değerlenmeyi bilenlerin olduğu köşelere bakmaya gidiyorum. Ya da deniyorum şimdilik...

Zor biliyorum ama dedim ya deniyorum. Zorluyor metabolizmam çünkü. Israrla zorluyor beni... "Artık gitme vakti" diyor ısrarla.. Artık tek başına yollara düşme zamanı...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...