Sayfalar

10 Mart 2013 Pazar

19'unda...

Ne güzel şeysin.. Hep yaşın 19...

Bahar geldi ya. Yeşerirken toprak, uyanırken her canlı, çıkarken kabuğundan yalnız uyuyanlar, benim de artan enerjime kulak veresim var. Martı seslerinin coşan melodisi ile yollardayım sahilde... Esen rüzgarı dinliyorum ara ara, ellerim cebimde bir MFÖ türküsü mırıldanıyorum işte...  "Hep 19 kalsam iyi olur muydu?" diye soruyorum ve sonra yaşanmışlıklarıma bakıp vazgeçiyorum. soruyu cevaplamaktan. "Eh be" diyorum yeniden. Hep fırtına estirecek değiliz ya. Durup dinlenme ve arada sağanak olma zamanı şimdi...

Şimdi aslında aşk zamanı. Sevdiklerini yeniden sevme, sevmediklerine bir şans daha verme ve hatta nefret ettiklerinin de aslında sevilebileceklerini düşünme zamanı. "Ne ayran gönülmüş ama!!" demeyin sakın. Bu dönem böyle gelir geçer kısa sürer ama geçen zamanla birlikte esip giderken, yepyeni sevdalar bile yeşertir belki yeniden. Anadolu toprağı uyanırken neden yürekler de uyanmasın ki. Açan çiçekler neden hep sarı olsun. Kırmızılar da olsun beyazlar da ama şimdi daha çok kırmızı çiçekleri toplama zamanı değil mi... :) Gelincikler patladı patlayacak hem...

Zordur anlatmak, açıklamak, söylemek olan biteni. Ama zor olanı sever yürekler ve bu mevsimde coşar da coşar. Sonra sözler uçar gider geriye solmaya yüz tutan çiçekler kalır. En sonunda onlar da solar anılar kalır belleklerde. Her yeşeren yılla beraber tazelenen anılar...

Hep 19'unda gibi ama hiç 19'unda hissedemeden. 19'unda 49 hissederek geçen yıllar 49'una yaklaştıkça 19'unun değerini anlayan bizler gibi... Her gelen baharda yeniden tazelenmiş olmayı istemek gibi. Yeşermeye yüz tutmuş her tomurcuğa baktığımızda tebessüm etmek gibi. Hayatın her dönemine anlam katmaya çalışıp iyi hissetmeye çalışmak gibi...

Her bahar gençleşen yüreklerinizi serbest bırakın. İçlerinden ne geliyorsa hissettirsinler. Ve ne söylemek istiyorlarsa söyletsinler size. Baharla beraber gelen kelebekler kadar kısa sürecek heyecanları. Bırakın çiçek toplasınlar ve bırakın sizi nereye çekiyorlarsa oraya götürsünler. Bırakın diliniz ne diyecekse desin. Baharın özgürlüğünü bedeninizle yaşayın... Açan her çiçek yeni bir heyecan olsun. Derinlere dalıp küllenmiş, heyecansız kalmış bedeninizi yavaşça, vurgun yemeden çıkarın su üstüne. Kim bilir oralarda vardır elinizi tutacak birileri...

Aslında hiç bir şeyin zor olmadığı gibi sevmek te bu kadar zor değil. Öyleyse güzel şey olma zamanı şimdi. Yarın belki oluruz belki yok...











Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...